Sağlık Yönetimi Bölümü Koleksiyonu
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Güncel Gönderiler
Öğe Doktorların çalışma yaşam kalitesinin örgütsel bağlılık ve işten ayrılma niyeti üzerindeki etkisi(2021) Kayral, İbrahim Halil; Şahin, Dilek; Ekici, ZeynepDoktorların çalışma ortamlarına ilişkin algıları onların çalıştıkları kuruma karşı tutumlarını ve sundukları sağlık hizmetinin kalitesini etkilemektedir. Bu araştırmanın amacı, kamu bünyesinde hizmet veren bir üniversite hastanesinde çalışan doktorların çalışma yaşam kalitesi, örgütsel bağlılık ve işten ayrılma niyetlerinin saptanması ve çalışma yaşam kalitesinin örgütsel bağlılık ve işten ayrılma niyeti üzerindeki etkisinin belirlenmesidir. Araştırma bir üniversite hastanesinde gerçekleştirilmiş, doktorların tamamından veri toplanması hedeflenmiş, çalışmada gönüllülük esasına uygun olarak 173 doktordan anket aracılığıyla veri toplanmıştır. Araştırmada elde edilen verilerin analizi sonucunda çalışma yaşam kalitesi arttıkça örgütsel bağlılığın arttığı (R 2=0,172, p<0,05) ve çalışma yaşam kalitesi arttıkça işten ayrılma niyetinin azaldığı saptanmıştır (R2=0,171, p<0,05).Öğe Dönüşümcü liderlik ölçeği geçerliliğinin sağlık çalışanları örnekleminde incelenmesi(2021) Kumru, Seda; Kılıç, Neşe TürkÖrgüt üyelerinin ihtiyaçlarını, inançlarını ve değerlerini yönlendiren ve değişime uğramasını sağlayan dönüşümcü liderlik; sağlık hizmetleri örgütlerinde, etkililik, üretkenlik ve iş çevresinde iyileşmeleri sağlamakta oldukça etkilidir. Bu çalışmanın amacı, Dönmez ve Toker tarafından Türkiye’ye özgü geliştirilen dönüşümcü liderlik ölçeğinin geçerliliğinin sağlık çalışanları örnekleminde incelenmesidir. Bu çalışmaya bir kamu hastanesinde ve bir özel hastanede çalışan fizyoterapistler, hemşireler ve idari birim çalışanları dâhil edilmiştir (N: 1682). Araştırmada kolayda örnekleme yöntemi kullanılarak 468 anket uygulanmış ve 459 anket verisi analiz edilmiştir. Veriler Dönüşümcü Liderlik Ölçeği ile toplanmış, açıklayıcı faktör analizi ve doğrulayıcı faktör analizi ile değerlendirilmiştir. Ölçeğin açıklayıcılık katsayısı, ilham verici motivasyon (%24,05), katılımcı yaklaşım (%7,87), entelektüel uyarım (%6,58), güçlendirme (%5,96), bireyselleştirilmiş ilgi (%5,04), özel hayata etki (%4,41) olmak üzere 6 boyutla %54 olarak hesaplanmıştır. Model uyum iyiliği indeks değerleri; GFI 0,957; CFI 0,961; RMSEA 0.035; ?2/df 1,549; TLI 0,951 (p<0,001) olarak elde edilmiştir. Ölçeğin güvenilirlik analizi için hesaplanan Cronbach Alpha değeri 0,837’dir. Açıklayıcı faktör analizi sonucunda elde edilen modelde yapılan modifikasyonlardan sonra uygulanan doğrulayıcı faktör analizi mükemmel uyuma ulaşıldığını göstermiştir. Açıklayıcı faktör analizi ve doğrulayıcı faktör analizi sonuçları ve güvenilirlik analizi sonuçları birlikte değerlendirildiğinde, 19 maddelik ve 6 boyutlu dönüşümcü liderlik ölçeği sağlık çalışanı örneklemi için geçerli ve güvenilir bir araç olarak değerlendirilmiştir.Öğe Afet ve acil durumlar için sağlık personelinin hazırlıklı olma durumu(2021) Kumru, Seda; Dinçer, SametAfetler, öngörülemeyen bir zamanda bir toplumun günlük yaşamını olumsuz etkileyen ve genellikle sağlık hizmeti ihtiyacına yol açan olaylardır. Bu çalışmanın amacı araştırmaya katılan sağlık personellerinin afet ve acil durumlar için hazırlıklı olma durumunun, kendi görüşleri doğrultusunda değerlendirilmesidir. Bu araştırma tanımlayıcı bir çalışma olup araştırma verileri, araştırmacılar tarafından oluşturulan anket ile toplanmış ve 276 anket değerlendirilmiştir. Katılımcıların %23,2'si kimyasal, biyolojik, radyolojik ve nükleer olayların olması durumunda maruz kalan hastalar için uygulanması gereken prosedürü bildiğini ifade etmiştir. Yangın-patlamalar ile gaz kaçağı durumlarında uygulanacak prosedürleri bildiğini ifade edenlerin payı sırasıyla %35,9 ve %31,5’tir. Katılımcıların %60,2’si hastanede olası bir tahliye durumunda uygulanması gereken prosedürü bilmediğini ya da kısmen bildiğini ifade etmiştir (hayır %29; kısmen %31,2). Araştırmaya katılan sağlık personelinin görüşlerine göre belirlenen afet ve acil durumlara hazırlıklı olma durumunu etkileyen değişkenler; meslekte ve hastanede çalışma yılları, afet deneyimine sahip olmak, afet eğitimi ve tatbikatına katılmak, afet planını okumak, afet planını hazırlamak ve güncelleme çalışmalarına katılım olarak belirlenmiştir. Çalışmanın bulgularına göre, sağlık personelinin afet ve acil durumlara hazırlıklı olmalarında öncelikle hastane afet planının tüm çalışanlar tarafından bilinmesi ve anlaşılması önemlidir. Bununla birlikte, çalışanların afetlere hazırlık eğitimleri ve tatbikatlarla desteklenmeleri gerekmektedir. Özellikle, mesleğinin ilk yıllarındaki sağlık personeline afet yönetimi eğitimi verilmesi gerektiği düşünülmektedir. Afetlere hazırlık çalışmalarında öncelik verilmesi gereken hususlar kimyasal, biyolojik, radyolojik ve nükleer olaylar ile ilgili prosedürler, terör ve sabotaj gibi durumlarda uygulanacak prosedürler, hastaneden tahliye prosedürleri, triyaj uygulaması gibi konulardır.Öğe COVID-19 pandemisinin hastanelerin vaka karma indeksine etkisinin değerlendirilmesi: Tanımlayıcı bir araştırma(2022) Aslan, Emine Çetin; Orhan, MustafaAmaç: Araştırmanın amacı, koronavirüs hastalığı 2019 [coronavirus disease 2019 (COVID-19)] pandemisi döneminde, sağlık kurumlarının sunmuş oldukları sağlık hizmet üretim hacminin değişip değişmediğini araştırmaktır. Ayrıca COVID-19 hastalarının vaka karma indeksinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntemler: Çalışma, retrospektif, kesitsel ve tanımlayıcı bir araştırmadır. Araştırma, Sağlık Bakanlığına bağlı bir B grubu hastanede yapılmış olup, veriler 2019 ve 2020 yıllarını kapsamaktadır. Sağlık hizmeti üretimindeki değişim tedavi edilen hasta sayısı, üretilen toplam teşhis ilişkili gruplar bağıl değeri ve vaka karma indeksi ile ölçülmüştür. Vaka karma indeksi, belli bir dönemdeki toplam bağıl değerlerin aynı dönemdeki toplam hasta sayısına bölünmesiyle hesaplanmıştır. Bulgular: Hastanede, 2019 yılında 15.944, ve 2020 yılında, 1.343’ü COVID-19 olmak üzere, toplam 10.697 hasta tedavi görmüştür. Dolayısıyla hasta başvurularında yaklaşık 1/3’lük bir azalış gerçekleşmiştir. Pandemi döneminde hastanede bakılan hasta sayısı ve üretilen toplam bağıl değer düşmüş, buna karşın vaka karma indeksi yükselmiştir. Hastanenin vaka karma indeksi 2019 yılında 0,90, 2020 yılında 0,97 ve COVID-19 hastalarında 0,99 bulunmuştur. COVID-19 hastalarının vaka karma indeksi dönemlere göre farklılık göstermiştir. Sonuç: Pandemi süreci hastanede üretilen sağlık hizmeti miktarının azalmasına neden olmuştur. Ancak vaka karma indeksi artmıştır. Vaka karma indeksindeki artışta, COVID-19 hastalarının teşhis ilişkili gruplar bağıl değerlerinin pandemi öncesi dönemde bakılan hastalarının bağıl değerlerinden yüksek olmasının yanında, düşük bağıl değerli vaka başvurularındaki azalışın ortak etkisinden kaynaklandığı sonucuna varılmıştır.Öğe Systematic review on reengineering digital processes of healthcare institutions(2021) Orhan, Mustafa; Kafes, MustafaObjective: Organizations make changes on their processes in order to keep their costs under control while continuing their activities effectively and efficiently. This research has been carried out to evaluate the results of reengineering practices carried out within hospitals, based on cost and benefit themes. Material and Methods: Systematic review is an important method for revealing best practices and implementation results. The systematic review method was used to analyze and interpret the data of the research and to present the findings. The systematic review was made using the PRISMA flow chart. As a result of the first examination, 1931 studies were found and 13 studies that were suitable for the inclusion criteria were evaluated within the scope of the study. Results: Reengineering practices carried out in hospitals were examined under the themes of benefit and cost and it was seen that results were obtained from various perspectives. When considered in terms of benefit; while there are studies that have shown positive results such as ease of use, health output, increase in satisfaction and productivity, it is also seen that there are studies that have not shown any benefit. In terms of cost perspective, it has been observed that there are studies showing positive results in efficiency increase and saving. Conclusion: Although the investigated studies indicate efficiency, user-friendliness, increasing satisfaction, saving or increasing income as the main objective, multiple outputs have been obtained in one study. The systematic compile review study has revealed the best practice results, and it also provides suggestive for the reengineering studies to be carried out. With the studies examined, it can be said that the reengineering studies performed in technological processes yielded positive results.Öğe COVID-19 Pandemisinin sağlık hizmetleri erişimine etkisinin değerlendirilmesi: Kesitsel bir araştırma(2022) Aslan, Emine ÇetinAmaç: Araştırmanın amacı, koronavirüs hastalığı-2019 [coronavirus disease-2019 (COVID-19)] ile mücadelede, sağlık sektörü içerisinde ve dışında alınan önlemlerin, toplumun sağlık hizmetlerine erişimine etkisini değerlendirmektedir. Ayrıca bazı tanımlayıcı değişkenlerin, salgın dönemindeki sağlık hizmeti alımına etkisi incelenmiştir. Gereç ve Yöntemler: Bu çalışma, kesitsel bir saha araştırmasıdır. Araştırma verileri, anket aracığıyla toplanmış. Araştırmaya, Türkiye genelinde 1.148 gönüllü katılmıştır. Verilerin analizinde tanımlayıcı analizler ve ki-kare testi kullanılmıştır. Bulgular: COVID-19 pandemi döneminde 767 (%66,8) kişi herhangi bir neden ile sağlık hizmeti almaktan vazgeçmiştir ya da talebi ertelemiştir. Herhangi bir kronik hastalığı olanlar, tansiyon, diyabet ve astım hastaları, 65 ve üzeri yaştakiler ile kadınlar, karşıt gruplarına göre sağlık hizmeti alımlarını istatistiksel olarak anlamlı oranda daha fazla ertelemişlerdir. Hizmet talebini erteleme nedenleri içinde en sık belirtilen iki neden: Hastalığa yakalanma korkusu ve randevu bulamamaktır. En fazla ertelenen sağlık hizmeti türleri; poliklinik hizmetleri ile ağız ve diş sağlığı hizmetleridir. Katılımcıların %11,7’si COVID-19 geçirmiş ve %22,6’sı temaslı olmuştur. Hastalığı geçirenlerin ve temaslıların sağlık hizmeti almakta en sık yaşadığı sorun, test yaptırmak olmuştur. Sonuç: Araştırmada, COVID- 19 pandemisinin, dünya genelinde ve diğer salgınlarda da olduğu gibi sağlık hizmetlerine erişimi olumsuz etkilediği sonucuna varılmıştır. Pandeminin sağlık hizmetleri erişimi üzerine etkisi, sağlık hizmeti türüne göre değişmekte olup; hem arz hem de talep kaynaklı nedenleri bulunmaktadır.Öğe A cross-sectional assassment on the thyroidectomy procedures in Turkey(2022) Aslan, Emine Çetin; Aslan, HüseyinObjective: The aim of this study is to determine the types of thyroidectomy procedures and diagnosis, gender, age, clinical characteristics, and duration of stay in hospital in the patient population who underwent thyroidectomy in Turkey. In addition, it was aimed to determine the effect of demographic and clinical characteristics on the duration of hospital stay. Method: This research is a retrospective cross-sectional study. In the study, the demographic and clinical data of the patients who underwent thyroidectomy procedures during one year in Turkey were examined. Research data involves the data of the 25167 patients who underwent thyroidectomy procedures in the hospitals of the Ministry of Health in 2016. ICD-10-AM was used in grouping the diagnosis and procedures related to thyroidectomy cases. Descriptive statistics, Independent Samples T-test, Mann-Whitney U-Test, and Kruskal-Wallis test were used in the analysis of the data. Results: The most common surgical procedure performed in the patient group is total thyroidectomy. In the study group, the mean age was 49.62±12.917 years and the majority (81%) of patients were females. The average duration of hospital stay was 4.87±3.308 days. Conclusion: It was concluded that the duration of hospital stay was longer in patients who underwent a thyroidectomy procedure, in the male sex, those aged 50 years or over, those with a diagnosis of neoplasm, those with infection, hypertensive disease, and heart disease, those who underwent other surgical procedures in addition to thyroidectomy, and those who developed complications compared to other patient groups.Öğe Hizmet içi eğitim değerlendirmesi ölçeği: bir ölçek geliştirme çalışması(2022) Kumru, Seda; Deniz, MusaModern örgütler için zorunluluk haline gelen değişim yönetimi için önemli araçlardan biri güncel bilgi ve beceri sahibi insan kaynaklarının yetiştirilmesini sağlayan hizmet içi eğitimlerdir. Çalışmanın amacı hizmet içi eğitimlerin değerlendirmesi amacıyla geçerli ve güvenilir bir ölçek geliştirmektir. Çalışma verileri özel bir hastanede çalışan ve hizmet içi eğitime katılmış hastane personelinden elde edilmiştir. Çalışmada ulaşılan cevaplanma oranı %63’tür. 30 maddeden oluşan taslak ölçeğin içerik geçerliliğini sağlamak için 5 uzmana danışılmış ve uzman görüşlerine göre değişiklikler yapılarak 1 ifade ölçekten çıkarılmıştır. 29 maddeden oluşan ölçek için Oblimin rotasyon yönteminin uygulandığı açımlayıcı faktör analizi, ölçeğin toplam varyansın %63,17'sini açıklayan 18 ifade ile beş faktöre sahip olduğunu göstermiştir. Doğrulayıcı faktör analizi ve gerçekleştirilen düzeltmeler sonrasında elde edilen sonuçlar, 14 ifade ve 5 faktöre sahip modelin uygunluğunu göstermiştir (GFI 0,904; CFI 0,926; RMSEA 0.069; RMR0,050; ?2/df 2,466; TLI 0,908). Ölçeğin iç tutarlılık katsayısı 0,897'dir. Çalışmada, hizmet içi eğitimlerin kapsamlı şekilde değerlendirmesinde kullanılabilecek güvenilir ve geçerli bir ölçme aracı geliştirilmiştir.Öğe İş performans ölçeği geliştirme : özel bir hastane uygulaması(2022) Kumru, Seda; Deniz, MusaÇalışmanın amacı iş performans ölçeği geliştirmektir. Özel hastanede çalışan 560 hastane personeli bu çalışmaya dahil edilmiştir. Cevaplanma oranı %63’tür. Taslak ölçeğin geliştirilmesinde ilk maddeler literatür taramasından sonra hazırlanmış ve daha sonra içerik geçerliliğini sağlamak için uzmanlara danışılmıştır. İçerik geçerlilik indeksi değeri 0.90’dır. Yapı geçerliliği için açımlayıcı faktör analizi ve doğrulayıcı faktör analizi yapılmıştır. Açımlayıcı faktör analizi, maksimum olasılık analizi ve oblimin rotasyon yöntemi uygulanmıştır. Açımlayıcı faktör analizine göre ölçek, toplam varyansın %64,62’ünü açıklayan dört faktöre sahiptir. Doğrulayıcı faktör analizinden elde edilen sonuçlar (RMSEA 0.078; CFI 0.919; RMR 0.030; ?2/df 2.207; TLI 0.907), birleşim ve ayrışım geçerlilik değerleri önerilen modelin uygunluğunu desteklemektedir. Ölçeğin iç tutarlılık katsayısı 0.942'dir. İç tutarlılığın değerlendirilmesi amacıyla hesaplanan Spearman-Brown katsayısı 0,70 değerinin üzerindedir. Bununla birlikte her iki eş parça için hesaplanan güvenilirlik katsayıları da yüksektir (güvenilirlik katsayısı birinci yarı için 0,893; ikinci yarı için 0,983). Çalışmada elde edilen bulgular, iş performans ölçeğinin güvenilir ve geçerli bir ölçme aracı olarak kullanılabileceğini göstermektedir.Öğe Evaluation of certified health training programs under the coordination of the Turkish Ministry of Health by the participants(Refik Saydam National Public Health Agency (RSNPHA), 2022) Topaktaş, Gülsen; Çetin Aslan, Emine; Aslan, AslanObjective: In this study, it was aimed to evaluate the certified health training programs coordinated by the Ministry of Health from the perspective of the participants, with different dimensions. Methods: This research is a descriptive crosssectional study. The population of the research consists of those who participated in any of the certified trainings coordinated by the Ministry of Health, during the research period. Research data were collected through the online questionnaire prepared in Google Forms. Survey questions have been prepared by the researchers, considering the general objectives of certified trainings, literature research and expert opinion. The questionnaire form consists of five parts. In the first part, there are seven multiple-choice and shortanswer questions to obtain the personal information of the participants. In the other four sections, there are five-point Likert-type statements that the participants can evaluate the training program, ranging from “strongly disagree” to “strongly agree”. The second part is prepared for the content of the education (11 questions), the third part is for the educational environment (four questions), the fourth part is for the material of the education (four questions), and the fifth part is for the evaluation of the education as a whole (four questions). Descriptive statistics and comparative analyzes were used in the analysis of the data. Results: 1,013 people who received one of the certificated trainings in Operating Room Nursing, Pediatric Intensive Care Nursing, Neonatal Intensive Care Nursing and Intensive Care Nursing participated in the study. While 60.12% (609) of the participants are female, 99.01% (1003) are nurses, 56.27% (570) of them are undergraduates and 77.99% (790) work in the operating room, the mean age is 28.03 years and the mean working time is 5.84 years. Participants gave a mean of (out of 5) a minimum score of 4.50, a maximum of 4.59, and an overall score of 4.55 for the questions regarding the evaluation of education. The mean score given by the participants to the questions has been found to differ by gender, the institution where the education is given, the type of certified education, the occupation year, the education level, and the type of unit they currently work in. Conclusion: It was concluded that the participants generally found the certified training programs successful. Compared to others, the less experienced, younger and high school-graduated participants benefit more from the certified trainings. © 2022, Turk Hijyen ve Deneysel Biyoloji Dergisi. All Rights Reserved.Öğe The relationship between health expenditure indicators and economic growth in OECD countries: a driscoll-kraay approach(Frontiers Media Sa, 2022) Beylik, Umut; Çıraklı, Ümit; Cetin, Murat; Ecevit, Eyyup; Senol, OsmanIntroductionThe main purpose of the study is to examine the relationship between health expenditure indicators and economic growth in OECD countries. MethodsIn this context, health expenditures and economic indicators data of 21 OECD countries were analyzed by the Driscoll-Kraay standard error approach within the scope of panel data analysis. While Gross Domestic Product (GDP) and income per capita were used as dependent variables, the amount of out-of-pocket health spending, per capita health expenditure, the amount of public health expenditure, the ratio of drug expenditures to gross domestic product, the share of current health expenditures in GDP were used as independent variables. ResultsAccording to the results, in the model (Model 1) where real GDP level was used as the dependent variable, all health expenditure indicators were positively related to the economic growth. When the estimation results of Model 1 are examined, it is predicted that there will be an increase of 0.09% in GDP in case of a 1% increase in the share allocated to health services from GDP. In case of a 1% increase in the amount of out-of-pocket spending on healthcare, it is foreseen that there may be an increase of 0.04% in the real GDP. In the model (Model 2) where the per capita income variable is the dependent variable, it is seen that the increase in out- of-pocket health spending has a decreasing effect on the per capita income level, while the increase in public expenditures has an increasing effect on the per capita income level. From the findings of Model 2, it was found that if a 1% increase in the share of current health expenditures in GDP, there may be an increase of 0.06% in the amount of per capita income. DiscussionConcludingly, it is possible to say that that public resources allocated to health services play an important role in the economic growth.Öğe The effect of macro-control and organizational support perception on nurses and physicians intention to quit during the COVID-19 pandemic(Wiley, 2022) Çetin Aslan, Emine; Türkmen, İbrahim; Top, MehmetAimThe aim of this study is to determine the effect of organizational support and COVID-19 macro-control perception levels on intention to quit in physicians and nurses. BackgroundDuring the pandemic process, healthcare workers faced great health risks and workloads. Many health workers are considering quitting their job. MethodA cross-sectional and explanatory research. The sample of the study consisted of 300 nurses and 73 physicians. To collect data, COVID-19 perception of macro-control, perceived organizational support, and intention to quit scales were used. Structural equation modeling was used. ResultsCOVID-19 macro-control perception and perceived organizational support have a negative effect on the intention to quit. The perceived organizational support has a partial mediating role, on the COVID-19 macro-control perception and the intention to quit. ConclusionThis study demonstrated that the macro measures taken against the pandemic and the organizational support received by the nurses and physicians, who are the main actors in the fight against the epidemic, negatively affected their intention to leave. Implications for nursing practice and clinical relevanceTo reduce the intention to quit health workers during the COVID-19 pandemic, scientific-based macro-control measures should be taken, and organizational support should be provided.Öğe The correlation between the compassion and resilience of nurses: The case of Turkey(Dokuz Eylul Univ Inst Health Sciences, 2022) Özçelik Kaynak, Kezban; Karadag, EzgiPurpose: The aim of this study was to determine the correlation between the compassion and resilience of nurses working in a university hospital. Methods: This descriptive and cross-sectional study was conducted with 168 nurses working in a university hospital located in the western Turkey between June-September 2019. The data were collected by the questionnaire prepared by the researchers to determine the demographic characteristics, Compassion scale developed by Pommier and Resilience Scale for Adults. The reliability and validity study of the compassion scale in Turkey was conducted by Akdeniz and Deniz in 2016. It was found that the internal consistency coefficients of the sub-scales of the scale were between 0.66 and 0.81 and their test retest reliability varied between 0.68 and 0.81. The internal consistency values of the structural equation model for the reliability of the resilience scale have been found to be 0.80 ' perception of the self, 0.75 for 'planned future', 0.82 for 'Social Competence', 0.86 for 'Family cohesion', 0.84 for 'Social Resources' and 0.76 for 'Structured style'. The reliability and validity study of the scale performed by Basim and cetin in 2011 in Turkey in 2011. Percentage, t test, Kruskal Wallis analysis of variance, Mann Whitney-U, Anova test, Pearson correlation analysis and Cronbach's Alpha internal consistency tests were used in the data analysis. Results: The compassion scale total mean score of the nurses participating in the study was found to be 4.12 +/- 0.43. The Resilience scale total mean score of the nurses was found to be 100.10 +/- 8.02. No statistically significant difference was found between gender, marital status, educational status, duration of working, place of duty, manner of work. In this study, it was determined that there was a negative and significant correlation between the compassion scale and resilience scale mean scores (r=-.237 p=.002). As the compassion scale scores of the nurses increased, their resilience score decreased. Conclusions: In the study, it was determined that majority of the nurses thought that being compassionate was important and the cultural and/or religious beliefs affected positively the attitude of being compassionate while providing care. The compassion scale total mean score of the nurses included in the study was found to be high. A negative significant correlation was determined between the compassion level and resilience. As the compassion level increases, resilience decreases.Öğe Paving the way for increased e-health record use: elaborating intentions of Gen-Z(Taylor & Francis Ltd, 2022) Aydın, Gökhan; Kumru, SedaThis paper presents the determinants of personal e-health records adoption by the Gen-Z population and reveals barriers to use. Gen-Z members are one of the most prominent users of digital health services that have an influence on older generations' technology adoption but have often been overlooked in scholarly research. A survey of 1,000 Gen-Z university students based on modified UTAUT was used to address this research gap. The analysis revealed the vital role of social influence in paving the way for higher adoption among Gen-Z. Moreover, significant influences of performance expectancy, facilitating conditions, and e-health literacy on behavioural intentions were detected. Effort expectancy was found to be insignificant in impacting Gen-Z's intentions to adopt electronic health record systems. Moreover, privacy concerns acted as a barrier to adoption, yet the offsetting effect of users' trust in health systems was shown to be instrumental in overcoming such privacy-related barriers.Öğe Costs analysis of diabetes mellitus: A study based on hospital invoices and diagnosis related groups(Elsevier Sci Ltd, 2020) Top, Mehmet; Aslan, Hüseyin Mert; Akyurek, Cagdas Erkan; Aslan, Emine ÇetinObjectives: DM (Diabetes mellitus) is a serious community health problem and considered a burden of disease for social security institutions, households, and society. The objective was to analyse the costs of inpatients with diabetes mellitus. Study Design: This study has a descriptive, cross-sectional and retrospective research approach. Method: In the study, diagnosis related groups (DRGs) related with diabetes mellitus were analysed with regard to hospital invoices and DRG costing. This is a retrospective study on 649 patients who were hospitalized with the diagnosis of Type 1 (83 patients) and Type 2 diabetes mellitus (566 patients) in the year of 2013 at Ankara Numune Education and Research Hospital in Turkey. The study included patients with diagnoses of E10 Type 1 diabetes mellitus and E11 Type 2 diabetes mellitus. Type 1 and Type 2 DM costs were calculated by examining inpatient treatment invoices of related patients. DM treatment costs were limited according to hospital services. Results: The average age of diabetes mellitus patients in the study was 57.24 +/- 15.79 years old and the average length of stay for these patients was calculated as 9.56 +/- 10.35 days. The average amount of service activity invoice was calculated as $714.90 and average DRG amount was $1223.40 for 649 inpatients with the diagnosis of diabetes mellitus in 2013. A significant difference was found in average hospital costs between Type 1 and Type 2 diabetes mellitus patients. Conclusion: Disease cost analyses in hospitals are required in order to prioritize healthcare services, use resources efficiently and decrease the financial burden of diseases on the society. (C) 2020 Fellowship of Postgraduate Medicine. Published by Elsevier Ltd. All rights reserved.Öğe Using argumentation theory to analyze verbal interactions in organizations(2021) Kurdoğlu, Rasim Serdar; Kayral, İbrahim HalilCompared to the artificial language of mathematics, the language in use is often ambiguous andusually not amenable to objective interpretations. Interpretative methods are still able to produce richlinguistic evaluations, though. Yet, the loose structure of those methods can be challenging, especiallyfor junior researchers. The argumentation theory of new rhetoric can fill this gap as a structuredmethod of systematically dissecting arguments to generate new theoretical propositions from textualdata. Arguing is practical reasoning to produce conclusions by using logically or empirically imperfectjustifications. It is a way of employing rationality when formal logic and self-evident demonstrationsare not applicable. Argumentation analysis can systematically capture personal views withinarguments and the reasoning processes that led to those views. Accordingly, this study proposes fivesteps for argumentation analysis. These five steps guide researchers to identify critical arguments,analyse their structure, establish intentions behind arguments and produce hypotheses accordingly.The proposed method aims to facilitate inquiries into verbal interactions in organisations.Öğe Demography, inequalities and Global Health Security Index as correlates of COVID-19 morbidity and mortality(Wiley, 2021) Kumru, Seda; Yiğit, Pakize; Hayran, OsmanBackground During a pandemic, the occurrence of infections and case fatality rates are expected to vary from one country to another due to several variables such as poverty, existing comorbidities, population density, access to health care, availability and quality of health system resources, and environmental factors. Objectives Our aim is to investigate the relationship between various demographic and socioeconomic factors and reported COVID-19 morbidity and mortality indicators in different countries. Also, to determine the position of the countries relative to each other in terms of three indicators including COVID-19 cases, deaths and tests. Methods Canonical correlation analysis is used to investigate the intercorrelations between independent variables and the COVID-19 cases and deaths for 92 countries. Countries' performances are measured by MULTIMOORA. Results Human Development Index, smoking habits, percentage of elderly population and test frequency are the most significant variables associated with COVID-19 morbidity and mortality according to our study findings. Singapore, New Zealand and Australia are the best performed countries. Conclusions Several significant and unexpected associations exist between socioeconomic factors and the COVID-19 cases and deaths. Singapore, New Zealand and Australia are surrounded by water, have been more successful in the pandemic process compared to other countries.Öğe Efficacy of multiple oppositions therapy in children with speech sound disorder(Anadolu Univ, 2021) Hasırcı, Sema Uz; Logacev, Özlem UnalAim: Speech sound disorders (SSD) decrease intelligibility and increase the possibility of experiencing various communication problems. Considering the academic and psychological problems associated with speech sound disorders, the need for early intervention is undisputable. The aim of this study is to investigate the effectiveness of multiple oppositions therapy in Turkish-speaking children with SSD. Material and Method: To determine the effectiveness of multiple oppositions therapy, a multiple probe design across behaviors with probe conditions was employed and nonwords were used as stimuli. The study was performed with three participants aged between 5;0 and 5;8. Two participants received therapy for three target sounds, and one participant received therapy for two target sounds. Results: Participants achieved an accuracy (i.e., correct production) rate of 50%-85% during the intervention sessions. In the successive follow-up sessions, which took place two months after the therapy sessions ended, all participants met the accuracy criterion of 90% correct production with the exception of one target sound. In addition to the target sounds, there were many non-target sounds that were added to the phonetic repertoire of each participant by the time of the follow-up session. Conclusion: The findings indicate that multiple oppositions therapy performed with nonwords is effective in promoting the production and generalization of speech sounds over a short period of time. This study calls for further replication with a larger population involving participants who have different speech sound problems.Öğe Ağız ve diş sağlığında hasta algısı ve kamu ağız ve diş sağlığı hizmetlerinin hasta bakış açısı ile değerlendirilmesi(2020) Çam, Fatma; Kumru, SedaBu çalışmanın amacı, hastaların ağız ve diş sağlığı algılarını belirlemekve hastaların ağız ve diş sağlığı hizmetleri ve bazı sağlıkpolitikaları hakkındaki görüşlerini değerlendirmektir. Tanımlayıcıbir çalışma olan bu araştırma, Nisan-Mayıs 2018 tarihlerinde İstanbul’dabir kamu ağız ve diş sağlığı merkezine başvuran hastalarlayapılmıştır. Örneklem sayısı, %95 güven aralığı ve %5 sapma ile373 kişi olarak hesaplanmış ve araştırmacılar tarafından geliştirilenanket, 400 hastaya yüz-yüze uygulanmıştır. Elde edilen verileriçin tanımlayıcı istatistiklerle birlikte, T testi, Kruskal Wallis veMann Whitney-U testleri uygulanmış. Hastaların ağız ve diş sağlığıhizmetleri hakkında bilgilendirilme ihtiyaçları vardır. Hastalar,kamuya ait ağız ve diş sağlığı hizmeti kuruluşlarının ve çalışan dişhekimlerinin sayısı ile hizmetlerin yeterliliği ifadelerine nispetendüşük düzeyde katılmışlardır. Sonuç olarak toplumun ağız ve dişsağlığı okuryazarlığının geliştirilmesi, koruyucu ağız ve diş sağlığıhizmetleri odaklanılarak, bu hizmetlerin derinliğinin ve genişliğininartırılması önerilmektedir.Öğe Which standards are more effective for healthcare external evaluation organizations management systems?: ISQua 4th Ed. vs ISO 9004:2009(2018) Berktaş, Mustafa; Kayral, İbrahim Halil; Güdük, ÖzdenThe aim of this study; to find out which standard for institutional accreditation ismore appropriate for external evaluation organizations for healthcare institutions. Dataobtained from ISQua: Guidelines and Standards for External Evaluation Organizations4th Edition Version 1.2 and ISO: Managing for the sustained success of an organization– A quality management approach.In this study; two sets of standards that organizations can use as guide to increasetheir institutional quality were evaluated to find out which one is the best choice forExternal Evaluation Organizations for health care. Other quality systems and standardsets were not evaluated in this study.First, the ISO standard set was examined in detail, then it was sought whetherthere is a matching standard or requirement in the ISQua standard set with each standardfound in the ISO standard set.It was evaluated whether the sets had superiority orweakness against each other. ISQua: Guidelines and Standards for External EvaluationOrganizations were found as more suitable for external evaluation organizations forhealthcare institutions.