Yazar "Alcan, Aliye Okgün" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 11 / 11
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Ameliyathanede deri hazırlığı uygulamalarının incelenmesi(2020) Alcan, Aliye Okgün; Karacabay, Kevser; Savcı, Ayşegülmaç: Bu çalışmanın amacı, ameliyathane hemşirelerinin deri hazırlığında kullandıkları aseptik teknikuygulamalarının incelenmesidir.Materyal ve Metod: Tanımlayıcı tipte olan bu çalışmanın verileri Mart-Haziran 2019 tarihleri arasındaaraştırmacılar tarafından oluşturulan veri toplama formu ile internet üzerinden toplanmıştır. Çalışmanınörneklemini, çalışmaya katılmayı gönüllü olarak kabul eden, internet kullanabilen 154 ameliyathane hemşiresioluşturmuştur. Verilerin analizinde ortalama, standart sapma, sayı ve yüzde kullanılmıştır.Bulgular: Bu çalışmada hemşirelerin sadece %30,5 (n:47)’i çalıştıkları kurumda hastalara ameliyat öncesi rutinolarak duş/banyo yaptırıldığını belirtmiştir. Hemşirelerin %63,6 (n:98)’sı ameliyat bölgesindeki tüylerin rutin olaraktemizlendiğini ve %60 (n:111)’ı tüy temizliğinin elektrikli tıraş makinesi ile yapıldığını belirtmişlerdir.Hemşirelerin %69,8 (n:125)’i deri antisepsisinde povidon iyodin kullanıldığını ifade etmişlerdir. Hemşirelerin %69,5(n:107)’i deri antisepsisinde kullanılan antiseptik solüsyonun hastanın altında birikmesini önlemek için hastanınher iki tarafına kompres yerleştirdiklerini belirtmişlerdir.Sonuç: Sonuç olarak, bu çalışmada deri antisepsisinin uygun antiseptik solüsyon ile yeterli alanda, yeterli süredeve uygun teknik ile yapıldığı belirlenmiştir. Ancak banyo/duşun rutin uygulanma oranının düşük olması, tüytemizliğinin gerekli olup olmadığı düşünülmeksizin çoğunlukla rutin yapılması ve tıraş bıçağının kullanılmasınedeniyle ameliyathane hemşirelerinin cerrahi alan enfeksiyonlarını önlemeye yönelik bilgilerinin güncellenmesiönerilmektedir.Öğe Cerrahi hemşirelerinin yaşlı hastaya ilişkin bakış açıları ve tutumlarının belirlenmesi(2021) Alcan, Aliye Okgün; Soyer, ÖzlemTanımlayıcı tipteki bu çalışma, cerrahi hemşirelerinin yaşlı hastaya ilişkin bakış açıları ve tutumlarının belirlenmesi amacıyla yürütülmüştür. Çalışmanın örneklemini araştırmaya katılmayı gönüllü olarak kabul eden 206 cerrahi hemşiresi oluşturmuştur. Araştırmanın verileri Yaşlılığa Bakış Ölçeği ve UCLA Geriatrik Tutum Ölçeği kullanılarak “Surveey” online anket sistemi aracılığı ile toplanmıştır. Verilerin analizinde tanımlayıcı istatistikler, tek yönlü varyans analizi (Anova), Bağımsız Gruplar T Testi ve Spearman korelasyon analizi kullanılmıştır. Çalışmada hemşirelerin Yaşlılığa Bakış Ölçeği ve UCLA Geriatrik Tutum Ölçeği’nden aldıkları puan ortalamalarının sırasıyla 40.7±6.6 ve 49.6±6.3 olduğu belirlenmiştir. Araştırma kapsamına alınan cerrahi hemşirelerinin yaşlı hastalara bakış açıları ile tutumları arasında pozitif yönde zayıf bir ilişki olduğu (r=0.286, p<0.0001) saptanmıştır. Sonuç olarak cerrahi hemşirelerin yaşlılara karşı bakış açılarının ve tutumlarının pozitif olduğu belirlenmiştir. Yaşlılara karşı pozitif bakış açısı ve tutumun sürdürülebilmesi için lisans, lisansüstü, oryantasyon ve hizmet içi eğitim programlarında yaşlı hasta bakımı konusuna ayrıntılı bir şekilde yer verilmesi önerilmektedir.Öğe Determination of nurses’ attitudes and beliefs on sexual care towards urology patients(2021) Çulha, Yeliz; Ak, Ezgi Seyhan; Çetin, Serpil Abalı; Özbaş, Ayfer; Alcan, Aliye OkgünObjective: The aim of this descriptive research is to determine the attitudes and beliefs of urology nurses regarding sexual care. Material and Methods: The data of this study were collected via internet between May and August 2020. The sample of the study consisted of 118 nurses who voluntarily agreed to participate in the study, able to use internet and working in clinics which urology patients are cared for. The data of the study were collected using data collection form that consists questions regarding the sociodemographic characteristics of the nurses and Sexual Attitudes and Belief Scale. Number and percentage distribution, Kruskal-Wallis, MannWhitney U test, Spearman Correlation Analysis were used in the analysis of the data. Results: It was determined that the average age of the nurses was 32.61±6.73 (min:22, max:46) years. In this study, the mean score of the Sexual Attitudes and Beliefs Scale was determined as 40.86±8.57 (min:15 max:65). It was found that 79.7% (n:94) of the nurses did not spare time to discuss the sexual problems of their patients. It was found that the marital status of the nurses (U:190,00 p:0.010) and being educated about sexual care (U:1052.00 p:0.007) affected their sexual attitudes and beliefs. It was determined that the mean score of the nurses to feel themselves competent in providing counseling regarding sexual care to their patients was 4.25±2.39 (min:0, max:10) out of ten. It was determined that the mean score of the nurses for feeling comfortable while giving counseling to their patients regarding sexual care was 4.32±2.63 out of ten (min:0 to max:10). Conclusion: In conclusion, it has been determined that urology nurses have a moderate obstacle in providing consultancy to patients about sexual care, and do not feel comfortable and comfortable. It is recommended to strengthen nursing education curricula on sexual health and care.Öğe Forensic cases in the operating room: Knowledge and practices of physicians and nurses(Elsevier Science Inc, 2020) Özsaker, Esma; Kaya, Ahsen; Alcan, Aliye Okgün; van Giersbergen, Meryem Yavuz; Aktas, Ekin ÖzgürPurpose: The purpose of this study was to investigate physicians' and nurses' knowledge and practices regarding forensic cases in the operating room. Design: This is a descriptive study. Methods: The sample consisted of 139 physicians and 59 nurses working in the operating rooms of a university hospital. Data were collected via a question form prepared by the researchers. Findings: Approximately half of the physicians and nurses did not know whether a patient brought to the operating room was a forensic case. Most of the physicians and nurses working in the operating room felt their knowledge and practice regarding the preservation and storage of evidence in forensic cases was inadequate. Conclusions: The results of this study highlight the necessity of an increased focus on forensic case process. (c) 2019 American Society of PeriAnesthesia Nurses. Published by Elsevier, Inc. All rights reserved.Öğe Hastane İçi Transfer Güvenliği Ölçeği’nin Türkçeye uyarlanması(2022) Alcan, Aliye Okgün; Soyer, ÖzlemAmaç: Bu çalışmanın amacı Hastane İçi Transfer Güvenliği Ölçeği’nin Türkçe’ye uyarlanmasıdır. Yöntem: Metodolojik bir çalışmadır. Çalışmaya, Mayıs-Haziran 2021 tarihleri arasında 129 cerrahi yoğun bakım hemşiresi katıldı. Veriler çevrimiçi internet ortamında Sosyodemografik ve Mesleki özellikler Formu ile Hastane içi Transfer Güvenliği Ölçeği kullanılarak toplandı. Dil geçerliği sağlandıktan sonra veriler Kapsam Geçerlik İndeksi, Yarıya Bölme Yöntemi, Cronbach alfa katsayısı, Madde Toplam Puan Korelasyonu, Açıklayıcı Faktör Analizi değerleri ile analiz edildi. Bulgular: Cerrahi yoğun bakım hemşirelerinin yaş ortalaması 28,8±6,8 yıl olup, %78,3’ü lisans mezunu ve %42,6’sı Anesteziyoloji ve Reanimasyon Yoğun Bakım Ünitesi'nde çalışmaktadır. Ölçeğin Kapsam Geçerlik İndeksi 0,95 bulundu. Ölçeğin Cronbach alfa katsayısı 0,93 olup yüksek güvenirlik derecesine sahip olduğu belirlendi. Yapılan açıklayıcı faktör analizinde özdeğeri biri aşan dört faktör elde edildi ve bu dört faktörün açıkladığı toplam varyans %63,59 olarak bulundu. Faktörler, kurum, araç ve teknolojiler, çevre ve ekip işbirliği olarak belirlendi. Cronbach alfa değerleri 0,73 ile 0,92 arasında bulundu. Sonuç: Hastane İçi Transfer Güvenliği Ölçeği’nin geçerli ve güvenilir bir araç olduğu saptandı.Öğe Healing status of pressure injuries among critically III patients in a Turkish hospital: A descriptive, retrospective study(HMP, 2019) Alcan, Aliye Okgün; van Giersbergen, Meryem Yavuz; Dincarslan, Gulin; Hepcicici, Ziynet; Kaya, ErdemEvaluating the healing status of pressure injuries is important to planning medical and nursing care. PURPOSE: A descriptive, retrospective study was conducted to determine the healing status of pressure injuries among critically ill immobile patients. METHODS: Data were obtained via medical record review of all patients admitted to a Turkish university hospital's anesthesiology intensive care unit (ICU) between January 2008 and December 2015. Demographic (age, gender), medical (comorbidities, diagnosis, length of ICU stay), and pressure injury characteristics (number, location, stage, healing status, length, width, exudate amount, tissue type) were evaluated along with Pressure Ulcer Scale for Healing (PUSH) Tool scores. Data from all patients >18 years of age with an ICU stay >24 hours who had a pressure injury and whose records were complete were included in the study. Data were expressed as number, percentage, and mean and median values. Wilcoxon test, Spearman's correlation analysis, and chi-square test were performed as appropriate. Pressure injuries were considered healed when the PUSH score equaled zero. RESULTS: The study sample comprised 359 patients (60.97 +/- 19.31 [range 19-95] years, 217 men, median length of stay 25 [range 1-363] days) with 672 pressure injuries. Most pressure injuries were located on the coccyx (278 [41.4%]), and 153 (22.8%) healed during ICU stay. Older age (r = 0.167; P = .002) and length of ICU stay (r = 0.238; P = .0001) were significantly correlated with having multiple pressure injuries. There was a statistically significant relationship between pressure injury location and stage and healing status (chi(2) = 28.993, P = .0001 and chi(2) = 60.200, P = .001, respectively). The lowest percentage of injuries healed were on the coccyx and were stage 4 and unstageable. Overall, the mean first PUSH score was significantly higher than the last assessment score (8.99 +/- 3.82 to 7.28 +/- 5.22, respectively; z = -10.807; P = .0001). CONCLUSION: Many immobile ICU patients had multiple pressure injuries, especially patients who were older and who had a longer length of stay. Healing scores for pressure injuries were better at discharge or transfer and 22% of injuries were healed. Prospective studies comparing all factors that may contribute to pressure injury healing are warranted.Öğe Hemşirelerin robotik cerrahi konusundaki görüşleri(2019) Alcan, Aliye Okgün; Soyer, Özlem; Giersbergen, Meryem Yavuz Van; Solak, Müjgan; Yoltay, Hatice EdaAmaç: Cerrahide robot kullanımı dünya genelinde giderek artmaktadır. Robotik cerrahinin avantajları, dezavantajları, klinik sonuçları ve ekonomikboyutu tartışma ve araştırma konusu olmaya devam etmektedir. Literatürde hemşirelerin robotik cerrahi hakkında görüşlerini inceleyen çalışmalararastlanmamıştır. Bu nedenle bu çalışma, hemşirelerin robotik cerrahi konusundaki düşüncelerini belirlemek amacıyla yapıldı.Yöntem: Tanımlayıcı tipte olan bu çalışmanın verileri Eylül–Kasım 2015 tarihleri arasında araştırmacılar tarafından oluşturulan veri toplama formuile internet üzerinden toplandı. Çalışmanın örneklemini, çalışmaya katılmayı gönüllü olarak kabul eden ve aktif olarak internet kullanan 286 hemşireoluşturdu. Verilerin analizinde ortalama, standart sapma, sayı ve yüzde kullanıldı.Bulgular: Çalışma kapsamına alınan hemşirelerin %92,7’sinin kadın ve yaş ortalaması 34,6±8,1 yıldır. Hemşirelerin %90,6’sı daha önce robotikcerrahi terimini duyduklarını, %34,6’sı robotik cerrahi hakkında yeterli bilgiye sahip olduklarını belirtti. Hemşirelerin %68,9’u gelecekte ameliyatolması gerekirse robotik cerrahi yöntemini tercih edebileceğini belirtti. Hemşirelerin %73,4’ünün robotik cerrahi sırasında nasıl hissedeceklerikonusunda kendilerini kararsız hissettikleri, %57,7’sinin ise robotik tele-cerrahiyi tercih etme konusunda kararsız oldukları belirlendi.Sonuç: Hemşirelerin çoğunun robotik cerrahi konusunda farkındalığının yüksek olmasına rağmen sınırlı bilgi sahibi olduğu ve kendilerinin robotikcerrahi ile ameliyat olma durumunda bu yöntemi tercih edebilecekleri görüldü. Sağlık teknolojisinde meydana gelen gelişmelerden biri olan robotikcerrahi konusunda hemşirelerin bilgilerinin güncellenmesi ve hemşirelerin bu konudaki görüşlerinin belirlenmesine yönelik daha geniş kapsamlıçalışmaların yapılması önerilmektedir.Öğe Ortopedik cerrahi hastalarının ameliyat öncesi spiritüel bakım gereksinimlerinin belirlenmesi(2022) (Yorulmaz), Melek Korkmaz; Alcan, Aliye Okgün; Yıldız, KübranurAmaç: Ameliyat öncesi dönemde spiritüel bakım gereksinimlerinin belirlenmesi iyileşme sürecini hızlandırmak açısından önem taşımaktadır. Bu nedenle bu çalışma ortopedik cerrahi geçirecek hastaların ameliyat öncesi spiritüel bakım gereksinimlerinin belirlenmesi amacıyla yürütülmüştür. Yöntem: Tanımlayıcı tipteki çalışmanın örneklemini Ağustos-Aralık 2021 tarihleri arasında İzmir ilinde yer alan bir eğitim ve araştırma hastanesinde planlı olarak ameliyat olmak üzere ortopedi ve travmatoloji kliniğine yatan 144 hasta oluşturmuştur. Araştırmanın verileri “Spiritüel Bakım Gereksinimleri Ölçeği” kullanılarak ameliyattan bir gün önce toplanmıştır. Araştırmanın yürütülebilmesi için bir üniversitenin Girişimsel Olmayan Klinik Araştırmalar Etik Kurulu’ndan, ilgili hastaneden ve hastalardan yazılı izin alınmıştır. Bulgular: Araştırma kapsamına alınan hastaların yaş ortalamasının 57.06±18.87 (min:19, mak:89) yıl ve %53.5’inin kadın olduğu saptanmıştır. Bu araştırmada hastaların Spiritüel Bakım Gereksinimleri Ölçeği toplam puan ortalamasının 60.5±12.0 (min:21, mak:89); ölçeğin alt boyutları olan “anlam ve umut” ve “önemseme ve saygı” puan ortalamalarının sırasıyla 34.5±7.9 (min:13, mak:54) ve 26.1±5.1 (min:8, mak:38) puan olduğu belirlenmiştir. Sonuç: Sonuç olarak bu çalışmada ortopedik cerrahi öncesi hastaların spiritüel bakım gereksinimlerinin orta düzeyin üzerinde olduğu belirlenmiştir. Hemşirelerin ortopedik cerrahi geçiren hastaları spiritüel bakım gereksinimleri açısından izlemesi ve desteklemesi önerilmektedir.Öğe Pandemi sürecinde yoğun bakım hemşireliği: Algılanan stresin merhamet yorgunluğuna etkisi(2021) Alcan, Aliye Okgün; Yıldız, KübranurAmaç: Koronavirüs hastalığı-2019 pandemisinin yoğun bakım hemşirelerinin algıladıkları stres seviyesini artırarak merhamet yorgunluğuna neden olabileceği düşünülmektedir. Bu nedenle tanımlayıcı tipteki bu araştırma pandemi sürecinde yoğun bakım hemşirelerinin algıladıkları stresin merhamet yorgunluğuna etkisinin belirlenmesi amacıyla yürütülmüştür. Yöntem: Çalışmanın örneklemini aktif olarak internet kullanabilen ve araştırmaya gönüllü olarak katılmayı kabul eden 149 yoğun bakım hemşiresi oluşturmaktadır. Araştırmanın verileri Veri Toplama Formu, Algılanan Stres Ölçeği (ASÖ) ve Merhamet Yorgunluğu Kısa Ölçeği (MY-KÖ) kullanılarak internet üzerinden toplanmıştır. Araştırmanın yürütülebilmesi için bir üniversitenin Girişimsel Olmayan Klinik Araştırmalar Etik Kurulu’ndan yazılı izin alınmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde tanımlayıcı istatistikler, tek yönlü varyans analizi, bağımsız gruplar t-testi, Pearson korelasyon analizi kullanılmıştır. Bulgular: Bu araştırmada yoğun bakım hemşirelerinin %98,7’si pandemi sürecinde stres yaşadıklarını ifade etmişlerdir. Yoğun bakım hemşirelerinin ASÖ toplam puan, MY-KÖ toplam puan, ikincil travma ve tükenmişlik alt boyut puan ortalamalarının sırasıyla 46,42±7,46, 76,80±23,37, 27,87±11,17 ve 48,93±15,01 olduğu saptanmıştır. ASÖ ve MY-KÖ puan ortalamaları arasında pozitif yönde yüksek düzeyde anlamlı ilişki olduğu bulunmuştur. Sonuç: Sonuç olarak bu çalışmada pandemi sürecinde yoğun bakım hemşirelerinin algıladıkları stres ve merhamet yorgunluğu düzeyinin yüksek olduğu belirlenmiştir. Ayrıca hemşirelerin algıladıkları stres düzeyi arttıkça merhamet yorgunluğu düzeyinin de arttığı saptanmıştır. Yoğun bakım hemşirelerinin psikososyal açıdan izlenmesi ve desteklenmesi önerilmektedir.Öğe Student nurses’ hand hygiene beliefs and practices(2019) Alcan, Aliye Okgün; Dolgun, EdaIntroduction: Hand hygiene is the most cost-effective and easy implemented measure to prevent healthcare-associatedinfections. Determining beliefs and practices regarding hand hygiene is highly important in order to improve compliance.However, studies regarding Turkish student nurses’ beliefs and practices about hand hygiene are lacking. Thus, this studywas performed to determine hand hygiene belief and practices among student nurses. Method: The sample of this descriptivestudy consisted of 462 student nurses from a faculty of nursing. Data were collected via a self-reported hand hygienequestionnaire which determines hand hygiene compliance, beliefs and practices. The hand hygiene beliefs, and practices ofstudent nurses’ were determined with the hand hygiene belief scale and the hand hygiene practices inventory. Findings: Ofthe 462 respondents, 108 (23.4%) enrolled the second year, 142 (30.7%) enrolled the third year and 212 (45.9%) enrolled inthe fourth year. The average self-reported hand hygiene compliance rate was 84.42±12.64 among student nurses. The studentnurses’ average hand hygiene practice inventory and hand hygiene belief scores were 65.90±5.54 and 85.04±8.20respectively. The student nurses reported the lowest compliance rates under the following conditions: before patient contact(4.35±0.88), before entering an isolation room (4.44±0.88) and before caring for a wound (4.55±0.74). Results: It wasdetermined that the student nurses reported a high hand hygiene compliance rate. In addition, they showed positive beliefstowards hand hygiene and demonstrated good practices regarding hand hygiene.Öğe Türk erkekleri kozmetik cerrahi konusunda ne düşünüyor?(2021) Alcan, Aliye Okgün; Canpolat, NilayBu çalışmanın amacı, Türk erkeklerinin kozmetik cerrahi konusundaki düşüncelerinin belirlenmesidir. Tanımlayıcı tipte olan bu çalışmanın verileri Mart-Nisan 2021 tarihleri arasında Kozmetik Cerrahiyi Kabul Ölçeği ile internet üzerinden toplanmıştır. Çalışmanın örneklemini, internet kullanabilen, çalışmaya katılmayı gönüllü olarak kabul eden, 18 yaş ve üzeri 228 erkek oluşturmuştur. Verilerin analizinde tanımlayıcı istatistikler, Mann Whitney U Testi, Kruskal Wallis Testi ve Spearman korelasyon analizi kullanılmıştır. Bu araştırmada erkeklerin Kozmetik Cerrahi Kabul Ölçeği toplam puan, kişisel, sosyal ve düşünceler alt boyut puan ortalamalarının sırasıyla 50.88±21.64 (min:15 maks:105), 20.08±8.81 (min:5 maks:35), 13.49±7.63 (min:5 maks:35), 17.31±31 (min:5 maks:35) olduğu belirlenmiştir. Türk erkeklerinin yaşları (r:-0141 p:0.033) ve kendi görünüşlerinden memnuniyet düzeyleri (r:-0.150 p:0.023) ile Kozmetik Cerrahi Kabul Ölçeği toplam puanı arasında negatif yönde zayıf ilişki olduğu saptanmıştır. Kozmetik cerrahi geçirmek isteyen erkeklerin kozmetik cerrahiye yönelik tutumlarının daha olumlu olduğu saptanmıştır (U:2381.00 p:0.0001). Sonuç olarak, Türk erkeklerinin kozmetik cerrahiye ilişkin tutumlarının yaş, kendi görünüşlerinden memnuniyet düzeyleri ve gelecekte kozmetik cerrahi geçirmek isteme durumlarından etkilendiği belirlenmiştir.