Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı Koleksiyonu
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Güncel Gönderiler
Öğe Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat istemiyle Ağır Ceza Mahkemelerinde açılan davalarda yargı harcı(Maltepe University, 2020) Yiğit, Uğur; Öztürk, İlhamiHarçlar Kanunu ile yargı harcı ve yargı harcına ilişkin çeşitli muafiyet ve istisnalar düzenlenmiştir. Harçlar Kanunu dışında diğer bazı kanunlarda da yargı harcına ilişkin muafiyet ve istisna hükümleri mevcuttur. Buna göre, ceza davaları kural olarak yargı harcına tabi değildir. Ancak, koruma tedbirleri nedeniyle tazminat istemli ve ağır ceza mahkemelerinde görülen davaların yargı harcına tabi olmadığına ilişkin yasal bir düzenleme bulunmamaktadır. Buna rağmen, uygulamada mahiyeti itibarıyla ceza davası niteliğinde olmayan bu tür davaların açılması aşamasında yargı harcı alınmamakta ve yargı harcı hükme konu edilmemektedir. Bu çalışma ile koruma tedbirleri nedeniyle tazminata konu olan ve ağır ceza mahkemelerinde görülen davaların, aksi yöndeki yerleşik uygulama ve doktrindeki hâkim görüşe rağmen, şahsi hukuka ait hakların hüküm altına alınması kapsamında yargı harcına tabi olması gerektiği hususu irdelenmiştir.Öğe The assessment of alternative criminal sanction to short-term imprisonment as "labour For Public Benefit" (TPC art. 50/1-f) for group of age in between 12 and 15 children dragged to crime with regard to age limit of labour(Yeditepe University, 2024) Topçu, Namık Kemal; Ekin, AyşegülChildren are subject to different provisions compared to adults due to their incomplete physical and mental development, their dependency, and their need for protection and education. In this regard, it is seen that many provisions are included in our domestic law and some international conventions to which we are a party. Some of these provisions are related to the age of child labour. Article 50/1-f of the Turkish Penal Code stipulates that the short-term imprisonment sentence imposed on a person may be converted into the alternative sanction of "labour for public benefit". The Court of Cassation accepts that the said alternative sanction cannot be applied to children aged 12-15, as the regulation in Article 71 of the Labour Law No. 4857 (It is forbidden to employ children under the age of fifteen) prevents this. In this study, the issue of whether the provisions regarding the age of labour of the child in our domestic law and in some international conventions to which we are a party constitute an obstacle to the conversion of the shortterm imprisonment sentence imposed on the child dragged into crime to the alternative sanction of "labour for public benefit" is addressed.Öğe Devlet Memurları Disiplin Yönetmeliğine ilişkin bir inceleme(Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi, 2021) Çınarlı, Serkan; Azak, KerimUzun süreden beri yürürlükte olan disiplin amirleri ve disiplin kurullarına ilişkin yönetmelik yürürlükten kaldırılmış ve yerine Devlet Memurları Disiplin Yönetmeliği yürürlüğe girmiştir. Yeni yönetmelik ile bazı değişiklikler yapıldığı gibi daha önce yönetmelikte düzenlenmeyen bazı hususlar da yeni yönetmelikte yer almıştır. Özellikle disiplin soruşturması sürecine ilişkin bazı hususlar düzenleme konusu yapılmıştır. Soruşturma sürecine ilişkin bazı hususların bir kısmı Danıştay içtihadı ile oluşmuş usul kuralı iken bir kısmı tamamen yenidir. Bu çalışmanın konusunu da yeni yönetmeliğin genel olarak incelenmesi oluşturmaktadır. Bu kapsamda yeni yönetmelik, Danıştay içtihatları ışığında mülga yönetmelik ile karşılaştırılmış ve bazı görüşlere yer verilmiştir.Öğe Bölge İdare Mahkemelerinin kesin kararları arasındaki ayrılık veya uyuşmazlığın giderilmesi meselesi(Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi, 2020) Çınarlı, Serkan; Azak, Kerim7188 sayılı Kanun’un 7. maddesi ile 7188 sayılı Kanun’un 7. maddesi ile 2576 sayılı Kanun’un 3/C maddesinde yapılan değişiklik sonrasında bölge idare mahkemelerinin kesin olarak verdiği kararlar arasındaki aykırılık veya uyuşmazlığın giderilmesi görevi İdari Dava Daireleri Kurulu ile Vergi Dava Daireleri Kuruluna verilmiştir. Daha önce bu aykırılık veya uyuşmazlık Danıştay İçtihadları Birleştirme Kurulunca giderilmekte idi. Türk İdari Yargılama Hukuku’nda yeni olan bu müessesenin hukukî niteliğinin belirlenmesi ve ortaya çıkabilecek sorunların değerlendirilmesi ihtiyacı sebebiyle bu çalışma yapılmıştır. Bu kapsamda öncelikle aykırılık veya uyuşmazlığın giderilmesi yoluna neden ihtiyaç olduğu ve ilgili mevzuat hükümleri açıklanmıştır. Sonrasında da aykırılık veya uyuşmazlığın giderilmesi yolunun hukukî niteliğinin belirlenmesine çalışılmış ve bunun için kanun yolları ile karşılaştırması yapılmıştır. Son olarak aykırılık veya uyuşmazlık giderilmesine dair kararın sonuçları değerlendirilmiştir.76 sayılı Kanun’un 3/C maddesinde yapılan değişiklik sonrasında bölge idare mahkemelerinin kesin olarak verdiği kararlar arasındaki aykırılık veya uyuşmazlığın giderilmesi görevi İdari Dava Daireleri Kurulu ile Vergi Dava Daireleri Kuruluna verilmiştir. Daha önce bu aykırılık veya uyuşmazlık Danıştay İçtihadları Birleştirme Kurulunca giderilmekte idi. Türk İdari Yargılama Hukuku’nda yeni olan bu müessesenin hukukî niteliğinin belirlenmesi ve ortaya çıkabilecek sorunların değerlendirilmesi ihtiyacı sebebiyle bu çalışma yapılmıştır. Bu kapsamda öncelikle aykırılık veya uyuşmazlığın giderilmesi yoluna neden ihtiyaç olduğu ve ilgili mevzuat hükümleri açıklanmıştır. Sonrasında da aykırılık veya uyuşmazlığın giderilmesi yolunun hukukî niteliğinin belirlenmesine çalışılmış ve bunun için kanun yolları ile karşılaştırması yapılmıştır. Son olarak aykırılık veya uyuşmazlık giderilmesine dair kararın sonuçları değerlendirilmiştir.Öğe Uluslararası münasebetler ve tıbbi ateşe(Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi, 2020) Çamyamaç, AnılKüreselleşen dünyada değişik bilimsel alanların birbirleriyle etkileşimine bağımlı olarak uluslararası kamu hukukunda değişim ve gelişim kaçınılmaz olmaktadır. Bu itibarla, son zamanlardaki gelişmeler uyarınca sağlık uluslararası kamu hukuku alanında yeni bir alt dal olarak ortaya çıkmıştır. Türlerin devamının bağlı olduğu sağlık, uygarlığın doğuşundan beri insan hayatı için temel bir etken olarak değerlendirilmektedir. Bu minvalde, devletler sözde küresel sağlık diplomasisini etkileyebilecek sağlık politikalarını küresel olarak geliştirmektedirler. Bu bağlamda, tıbbî ataşeler, hem bireysel olarak devletlerin sağlık politikalarında, hem de küresel olarak küresel sağlık diplomasisinde en etkili araçlardan birisi olarak nitelendirilebileceklerdir. Dolayısıyla, bu makalenin amacı bir devlet misyonunun üyesi olarak tıbbî ataşenin statüsünü kısaca araştırmak olacaktır.Öğe Türkiye'de sosyal belediyecilik uygulamaları ve Bornova Belediyesi örneği(Sivas Cumhuriyet University, 2020) Balcılar, Ayşe Nur; Çınarlı, SerkanSosyal devlet kavramının zayıflamasıyla birlikte belediyeler yol, su, alt yapı, çevre temizliği gibi faaliyetlerinin yanında sosyal yardım ve sosyal hizmet faaliyetleri yaparak oluşan boşluğu doldurmaya çalışmaktadır. Sosyal Belediyecilik küreselleşmenin beraberinde getirdiği birçok soruna çözüm arayışına yerel düzeyde katkı sağlamaktadır. Çalışmamız da Türkiye’de yerel yönetim birimleri, sosyal devlet ve sosyal politika kavramları, Türkiye’de sosyal belediyecilik faaliyetleri ve Bornova Belediyesinin yaptığı sosyal belediyecilik faaliyetleri incelenecektir.Öğe The issue of the violation of the right to a fair trial by criminal proceedings by means of an audio and video information system: Reconsideration of a federal German Constitutional Court decision on extradition(Ankara Barosu, 2025) Duygun, Ahmet Mert; Özyüksel, ÖzgünThe use of videoconferencing in various phases of criminal proceedings is, at first glance, a very effective and useful method in terms of digitalization of the judiciary. Although it is seen, this situation has brought many problems in practice and this has led to the possibility of violations of many fundamental principles of the right to a fair trial that apply to criminal proceedings. This situation not only has consequences in terms of national law, but also leads to disputes in cross-border disputes such as extradition. In this study, based on a violation decision of the Federal German Constitutional Court dated November 18, 2023, the discussions arising from the use of the videoconferencing system in criminal proceedings in terms of the right to a fair trial will be discussed in detail separately in terms of human rights law, constitutional law and criminal procedure law.Öğe Witness issue in the cases of annulment of disciplinary penalties in administrative judiciary in the light of the council of the state's decisions(Selcuk University, 2021) Çınarlı, Serkan; Azak, KerimAccording to the consistent judgments of the Council of State, hearing witness is not accepted in the administrative judiciary. However, the importance of witness is self-evident, especially in action for annulment regarding disciplinary penalties. Because, whether the act that, causes disciplinary penalty has conclusively become reality or not, is mostly revealed as a result of witness statements. Instead of listening to the witnesses directly, the administrative judicial authorities inspect the witness statements heard in the disciplinary proceedings, and cancel the disciplinary penalty in cases such as contradiction in the witness statements or not hearing the witness that should be heard. The fact remains that in some cases, administrations refrain from submitting witness statements to the administrative court. All of these cause problems in terms of both judicial economy and audit of administrative acts. In this context, witness continues to be a problem in action for annulment of disciplinary penalties.Öğe Sağlık Meslek Mensuplarına İlişkin Soruşturma İzni Usülünün Değerlendirilmesi(2023) AZAK, Kerim2022 yılında yürürlüğe giren 7406 sayılı Kanun ile 3359 sayılı Ka- nun’da ve diğer bazı kanunlarda değişiklikler yapılmıştır. 3359 sayılı Kanun’a eklenen madde ile sağlık meslek mensuplarının gerçekleştirdiği tıbbi müdahaleler sebebiyle yapılacak ceza soruşturmalarında izin alın- ması usulü öngörülmüştür. Aslında kamu görevlisi olan sağlık meslek mensupları için geçerli olan izin usulü, özel sektörde çalışan sağlık mes- lek mensuplarını da kapsar biçimde genişletilmiştir. Bunun haricinde kamu görevlileri için öngörülen izin usulünden bazı yönlerde farklılaşan düzenlemeler de yapılmıştır. Bu düzenlemelerden en dikkat çekeni ise izin vermeye yetkili makam olarak öngörülen Mesleki Sorumluluk Ku- ruludur.Öğe Şüphe Kavramının Anayasa Mahkemesinin Norm Denetimi ve Bireysel Başvuru Kararlarında Görünümü(2024) Yayla, Ebru YavuzHukukta kavramların anlamı büyük önem taşımaktadır. Eskilerin deyimiyle, hukukta her kavram “efradını câmi, ağyarını mâni” olmalı, yani ne eksik ne fazla tarif tam olmalıdır. Aksi, hukukun nesnelliğini yok edip kargaşaya yol açacaktır. Bir kavramdaki kargaşa onunla bağlantılı diğer kavramları etkileyip bir keşmekeşe sebep olacak ve adaletin tesisini etkileyecektir. Temel hak ve özgürlükleri çok yakından ilgilendiren, koruma tedbirlerine başvurmada en çok kullanılan ama aynı zamanda muğlak ve sübjektif bir kavram olan “şüphe”, takdir ve değerlendirmede genellikle farklı uygulama hatalarının yapıldığı ve Anayasa Mahkemesinin de bireysel başvuru kararlarına konu olan bir kavramdır. Kavram; adil yargılanma, masumiyet karinesi ve şüpheden sanık yararlanır ilkesini doğrudan etkilemekle birlikte Türkiye’nin taraf olduğu ve usulünce yürürlüğe konulmuş temel haklar ve özgürlüklere ilişkin uluslararası sözleşmelerin ve Anayasa’nın etki alanındadır. Kavramlar hukuk biliminin vazgeçilmez malzemesidir ki bundan dolayı hukuki ve etimolojik bakış açılarıyla üzerine düşünülmeyi en az bilimin içeriği kadar hak etmektedirler. Bu çalışmada; şüphe kavramının anlamı, önemi, temel hak ve özgürlükler ile evrensel hukuk ilkeleri ilişkisi Anayasa Mahkemesinin bireysel başvuru ve norm denetimi kararları göz önüne alınarak incelenmiştir.Öğe Yargıtay uygulamasında " borcu söndüren belge" ve ileri sürülmesi bakımından usuli sorunlar(2022) BULUT, UğurYargıtay daireleri ve Hukuk Genel Kurulu tarafından verilen çeşitli kararlara göre, borcun sona erdiğini gösteren belgelerin yargılamanın her aşamasında ve bu kapsamda temyiz aşamasında da sunulması mümkündür. Yargıtay kararlarında bu belgeler, borcu söndüren belge olarak ifade edilmektedir. Kullanılan terminoloji bakımından dahi eleştiriye açık olan ilgili kararların, kanunî bir şekilde düzenlenmiş olan dava malzemesinin sunulmasına dair kurallara uygun olduğu söylenemez. İlgili hükümler uygulanmaksızın, istenilen her aşamada delil sunulması mümkün değildir. Dahası, usûlüne uygun bir şekilde ileri sürülmemiş bir vakıanın delilinden de söz edilemez. Bu nedenle, Yargıtay tarafından verilen bu yöndeki kararların gerek şekil gerekse içerik olarak kanunî düzenlemelerle bağdaştırılması oldukça zordur.Öğe İnsan haklarının korunması bağlamında yapay zeka uygulamaları(2022) ELTİMUR, Dilara Yüzer21. yüzyılda yapay zekâ sistemlerinin ve algoritmaların sağlık, eğitim, hizmet, sosyal medya gibi birçok sektörde yaygın kullanımı, sosyal, kültürel, iktisadi ve en çok da hukukî bağlamda sonuçlarının tartışılmasını gerekli kılmıştır. Nitekim insan zekâsının algılama, muhakeme etme ve karar verme gibi başlıca özelliklerini taklit etme yeteneğine haiz şekilde ve temelde insanlığın hizmetine sunulmak üzere geliştirilen yapay zekâ sistemlerinin avantajlarının yanı sıra insan hakları alanındaki etkileri değerlendirildiğinde bazı dezavantajlarının da olduğu tespit edilmiştir. Yapay zekâ alanında kabul edilen uluslararası ve ulusal politika ve strateji belgelerinde her ne kadar insan haklarını koruma yaklaşımı açıkça vurgulanmış olsa da kamu ve özel sektörde giderek yaygınlaşan yapay zekâ uygulamaları, birçok insan hakkını ciddi ölçüde ihlal riskini taşımaktadır. Bu bağlamda özellikle ayrımcılık yasağı ve özel hayata saygı hakkı başta olmak üzere yaşam hakkı, ifade özgürlüğü, adil yargılanma hakkı ihlalleri sıkça gündeme gelmektedir. Çalışmamızda yapay zekâ sistemlerinin günümüzde sebep olduğu ve gelecekte sebep olabileceği öngörülen insan hakları ihlalleri ortaya konup, bu minvalde insan haklarını koruma amacının yapay zekâ sistemleri geliştirilirken ilk planda gözetilmesi ve bu amaca bağlı kalarak sistemlerin işlevselliğinin sağlanması gerekliliği açıklanmıştır. Ayrıca yapay zekâ uygulamaları sebebiyle söz konusu olabilecek insan hakları ihlallerini önlemenin ve insan haklarını korumanın muhatabı olarak devletin yasal, yönetsel ve sosyal alanda alması gereken tedbir ve atması gereken adımlar tartışılmıştır.Öğe Sultan Mehmed'in Eflak Prensi III. Vlad Drakula (Kazıklı Voyvoda) ile olan mücadelesi(2023) HEPER, YusufEflâk Prensi Vlad ?epeş, Sigishoara kentinde 1431 yılında dünyaya geldi. Çocukluk yılları Transilvanya’da geçti. Daha sonra babasının Edirne’ye gelerek iki oğlunu rehin bırakmasıyla birlikte onun Anadolu topraklarında 6 yıl süren esaret hayatı başladı. 1448 yılında yakaladığı ilk fırsatta Osmanlı desteğiyle Eflâk voyvodası oldu. Ne var ki kuzeni II. Vladislav’ın Eflâk’a gelişiyle Boğdan’a geçti. Bir süre sonra Macar desteğiyle ikinci kez Eflâk voyvodalığına geçerek bu sefer silahlarını Osmanlı’ya karşı doğrulttu. Vlad ?epeş, Osmanlı’ya ödemesi gereken yıllık haracı göndermediği gibi Tuna Yalılarında bulunan Türk köy ve kasabalarını ateşe verdi. Bunun üzerine sultan Mehmed büyük bir orduyla Eflâk seferine çıktı. O, güçlü olan rakibinin karşısına çıkmaktansa stratejik geri çekilme yöntemiyle Fatih’i durdurmayı denedi. Hatta sultan Târgovişte’ye gelmezden evvel bir gece baskınıyla onu öldürmeyi dahi planladı. Ancak Fatih, Eflâk ordusuyla karşılaşmayınca onun yerine voyvodalığı kardeşi Radu’ya verdiÖğe Ceza muhakemesi hukukunda yargılamanın yenilenmesi sebeplerinden yeni olaylar veya yeni delillerin ortaya çıkması(2022) SÜMER, Arif EmreYargılamanın yenilenmesi müessesesi, yalnızca kesinleşen hükümlere karşı gidilebilen olağanüstü bir kanun yolu olarak Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 311 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. CMK’da hem hükümlü lehine hem de san ık veya hükümlü aleyhine yargılamanın yenilenmesi sebeplerine yer verilmiştir. Hükümlü lehine öngörülen yargılamanın yenilenmesi sebeplerinden biri ve en geniş kapsamlısı, yeni olaylar veya yeni delillerin ortaya çıkmasıdır. Yeni olaylar veya yeni delillerin yargılamanın yenilenmesine sebebiyet vere- bilmeleri için, tek başına ya da di ğer delillerle birlikte değerlendirildiklerinde hükümlünün beraatini ya da daha az ceza almasını gerektiren kanun hükmünün uygulanmasını sağlayacak nitelikte olması gerekmektedir. Bu çalışmada, yeni olaylar veya yeni delillerin ortaya çıkması sebebiyle yargılamanın yenilenmesi müessesesi tart ışmalı yönleri ile incelenecek, kendi görü şlerimiz neden sonuç ilişkisi içerisinde ortaya konulacak ve konu ile ilgili Yargıtay uygulamasına yer verilecektir.Öğe Türk vatandaşlığının doğum yeri (IUS SOLI) esasıyla kazanılması(2023) ECEMİŞ, SercanTürk vatandaşlığı asli yoldan soy bağı yahut doğum yeri esası ile kazanılabilir. Doğum yeri esası ile Türk vatandaşlığının kazanılmasında, soy bağı esasıyla Türk vatandaşlığının kazanılmasının aksine tek bir amaçtan hareket edilir. O da kişinin vatansız statüsüne düşmesini engellemektir. Vatandaşlığın doğum yeri esasıyla kazanılmasında her ne kadar vatansızlığın önlenmesi amacı olsa da 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’ndaki (TVK) düzenleme, bu amaca aykırı olarak, çifte/çok vatandaşlığa sebebiyet verebilmektedir. Zira Anayasa madde 66’ya göre vatandaşlık ancak kanunun öngördüğü şekilde kazanılır ve kaybedilir. İşte vatandaşlığın kazanılmasında (ve kaybedilmesinde) benimsenen kanunilik prensibi, doğum yeri esasıyla Türk vatandaşlığının kazanılmasında amaçsal yorum yapılmasını engellemektedir. Kimi zaman ise bu ilke, vatandaşlığın kaybında devreye girer ve bu durum doğum yeri esasıyla kazanılan vatandaşlığın kaybedilmesine sebebiyet verir. Ancak bu hal de vatandaşlık hukukunda kabul edilen bir diğer ilke olan istikrar prensibine aykırılık teşkil eder. İşte biz de çalışmamızda, TVK’da düzenlenen doğum yeri esasıyla Türk vatandaşlığının kazanılmasını, hükmün amacına ve istikrar prensibine uygun hale gelebilmesi için bir çözüm önerisinde bulunmaya çalışacağız.Öğe Mukayeseli hukuk ve uluslararası hukuk persfekti - finden idari yargıda sürelerin kısaltılması açısından kanun yollarında (temyiz-istinaf) filtreleme ve bazı modeller(2023) ÇINARLI, Serkan; ÇAMYAMAÇ, AnılMahkemelerin iş yoğunluğu adaletin âdil ve hızlı dağılımını olumsuz yönde etkilemektedir. İş yoğunluğundan dolayı, bir kararın verilmesi için ciddî zaman söz konusu olmaktadır. Böylelikle adalete erişim süreçte zaman kaybı sebebiyle daha da meşakkatli bir hâle gelmektedir. Bu durumu tersine çevirmek için bazı önlemler uygulanabilecektir. Bu önlemler filtrasyon genel terimi altında tanımlayabiliriz. Nitekim bu metotlar hem diğer ülkelerdeki ulusal kanunlarda hem de en azından bazı uluslararası idare mahkemelerde uygulanmaktadır. Böylece bu makalede amacımız özellikle Danıştay olmak üzere Türk sistemini için bu filtrasyon metotlarını mukayese etmek ve bazılarına ilişkin öneriler sunmak olacaktır.Öğe Yeniden birleşme (wiedervereinigung) sonrasında Demokratik Almanya Cumhuriyeti’ndeki kamu görevlilerinin arındırılmasının (lustration) insan hakları ve hukuk devleti açısından değerlendirilmesi(2022) Duygun, Ahmet MertBu?yu?k toplumsal dönu?şu?m ve siyasal rejim değişimlerinin yaşandığı dönemlerin kaçınılmaz sonuçlarından birisi de geçmişle yu?zleşme su?reci ve geçiş dönemi adaletidir. Geçmişle yu?zleşmenin araçlarından en önemlilerinden birisi de idari teşkilatın yeniden yapılandırılması aşamasında, insan hakları ihlaline yol açan kamu görevlilerinden devletin arındırılmasıdır. Bunun en önemli örneklerinden birisini de 1990 senesinde Demokratik Almanya Cumhuriyeti ve Federal Almanya Cumhuriyeti’nin birleşmesi sonrasında yaşanan arındırma su?reci(lustration) oluşturmaktadır. İşte bu çalışmada bu su?reci doğuran olaylar, arındırma faaliyetlerinin pozitif hukuktaki kaynakları, idare tarafından uygulanması ve yargı kararlarında bu arındırma faaliyetlerine yönelik değerlendirmeler tu?m yönleriyle ele alınacak ve karşılaştırmalı hukuk ışığında Federal Almanya Cumhuriyeti’nde 1990 senesi sonrasındaki arındırma faaliyetlerinin hukuk devleti ile ne ölçu?de bağdaştığı tartışılacaktır.Öğe Siyasi partiler hakkında uygulanan devlet yardımından yoksun bırakma yaptırımının hukuki niteliği(2021) Sümer, Arif Emre; Öztürk, İlhamiAnayasa’da da ifade edildiği gibi siyasi partiler demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez unsurlarıdırlar. Bugün için, siyasi partilerin mevcut olmadığı ve bunların adil bir seçim sistemi ile iktidar yarışına girmediği bir ülkede demokrasinin varlığından bahsedilemez. Ancak siyasi partilerin demokratik siyasi hayat bakımından arz ettiği önem, bunların her hâl ve şart altında faaliyetlerini sürdürebilecekleri anlamına gelmemektedir. Zorunlu bazı hâllerde siyasi partilerin kapatılması demokrasi ilkesini ihlal etmez. Nitekim Anayasa’nın 69’uncu maddesinde siyasi partilerin bazı yasak eylemleri işlemesi kapatılma sebebi olarak öngörülmüştür. Bu maddeye 2001 yılında eklenen bir hüküm ile işlenen fiillerin ağırlığı göz önünde bulundurularak, siyasi partiler hakkında kapatma kararı yerine Devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakma kararı verilebilmektedir. Görüldüğü üzere bu yaptırım parti kapatma yaptırımına bir alternatif olarak öngörülmüştür. Hukukumuzda siyasi parti kapatma kararlarının hukuki niteliği tartışmalı olduğu gibi, bu yaptırıma alternatif olarak öngörülen Devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakma yaptırımının hukuki niteliğinin ne olduğu hususu da aydınlatılmaya muhtaçtır. Çalışmamızda siyasi partiler hakkında uygulanan Devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakma yaptırımının hukuki niteliği analiz edilecektir.Öğe Türk ceza hukukunda haksızlık yanılgısı (TCK m. 30/4)(2022) Sümer, Arif EmreCezalandırma yoluna gidilebilmesi için suç işleyen kişinin haksızlık bilincine sahip olmasının gerekliliği, kusur ilkesinin bir sonucudur. Haksızlık bilinci, suç işleyen kişinin, işlediği fiilinin hukuk düzeni ile çatışma hâlinde olduğunu bilmesidir. Algılama yeteneğine sahip olan kişinin kural olarak haksızlık bilincine de sahip olduğu kabul edilmektedir. Bazı durumlarda fail, fiilinin hukuk düzeni tarafından tasvip edildiği hususunda hataya düşebilmektedir. Burada suçun maddi unsurları üzerinde bir hata söz konusu olmayıp, fiili hukuka aykırı kılan hukuk normu üzerinde hataya düşülmektedir. TCK m. 30/4, söz konusu hatanın kaçınılmaz olduğu durumları “haksızlık yanılgısı” adı altında kusurluluğu kaldıran bir sebep olarak düzenlemiştir. Bu çalışmada, son derece sınırlı hâllerde uygulama kabiliyetini haiz olan haksızlık yanılgısı kurumu ana hatlarıyla incelenmeye çalışılacaktır.Öğe Salgın hastalıkların toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkına etkisi(2021) Duygun, Ahmet MertTüm dünyayı 2019 Aralık ayından beri etkileyen COVID-19 pandemisi; çok sayıda temel hakkın kullanımına müdahale edilmesine yol açmış, temel haklar rejimine ilişkin tüm tartışmalara yeni bir boyut getirmiştir. Salgının etkilediği temel hakların başında, kullanımı bulaş riskini yüksek derecede artıran toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı gelmektedir. Ancak salgının süresinin sanılandan uzun sürmesi, yaşam hakkı ve genel sağlığın korunması amaç-ları için dahi olsa demokratik toplumun yapıtaşı olan bu hakkın kullanımının ne ölçüde sınırlandırılabileceğinin daha detaylı bir şekilde irdelenmesini zorunlu kılmıştır.
- «
- 1 (current)
- 2
- 3
- »