Yazar "Ekinci, Ramazan" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 20 / 22
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Avrupa birliği bankacılık endüstrisinde rekabet ve istikrar ilişkisi: Ticari bankalar üzerine bir deneme(2020) Kök, Recep; Ekinci, RamazanRekabet - istikrar/kırılganlık hipotezi, bankacılık literatüründe en sık tartışılan konulardan birisidir. Literatürde rekabet ve istikrar / kırılganlık ilişkisini inceleyen çok sayıda ampirik çalışma olmasına rağmen, yüksek rekabetin, istikrar mı, yoksa istikrarsızlığa mı neden olduğu konusunda literatürde ortak bir görüş ortaya konulmamıştır. Buradan hareketle bu çalışmanın temel amacı, rekabet - istikrar/kırılganlık hipotezinin geçerliliğini ele alınan 26 Avrupa Birliği (AB) ülkesi için analiz etmektir. Söz konusu ülkelere ait 156 ticari bankanın 2006-2014 dönemini kapsayan verileri kullanılarak hipotezin geçerliliğine yönelik bir ampirik kanıt ortaya konmaya çalışılmıştır. Çalışmada kullanılan temel analiz araçları; rekabet gücünün ölçümü için Lerner ve Boone indeksi, finansal istikrarın ölçülmesine yönelik teknik olarak Z-skoru yaklaşımı kullanılmıştır. Bu analiz araçlarını GMM yaklaşımı ile temel hipotezin test edilmesi izlemiştir. Çalışmada elde edilen bulgulara göre Lerner ve Boone indeksleri, bankaların rekabet gücünün ele alınan dönem boyunca azalan bir eğilim gösterdiğini ortaya koymaktadır. Finansal istikrarın göstergesi olan Z-skoru ise kriz dönemleri başta olmak üzere dalgalı bir seyir izlemektedir. GMM tahmin sonuçlarına göre ise piyasa gücü ile istikrar arasında pozitif bir ilişkinin olduğu bulgusuna ulaşılmıştır. Bu açıdan değerlendirildiğinde rekabet – kırılganlık hipotezi doğrulanmıştır. Bulgular tekelci rekabetin olduğu bir piyasada regülasyona dayalı politikalar ve tekelci bir yapılanma ile istikrarının sağlanabileceği yönündedir. Çalışmanın önemli bulgusu finansal sistemin tekelci rekabet yapısında daha istikrarlı olacağı yönündedir.Öğe Azerbaycan ekonomisinin Hollanda Hastalığı açısından değerlendirilmesi(2019) Şanlısoy, Selim; Ekinci, RamazanBir ülkenin doğal kaynak zenginliğine sahip olması durumunda hükümetler etkin olarak yönetebileceklerinden çok daha fazla gelir elde etmektedir. Elde edilen gelirin etkin bir şekilde kullanılamaması durumunda bu ülkelerin büyüme performansları doğal kaynağa sahip olmayan ülkelerin bile gerisinde kalabilmekte bir başka deyişle ülkeler doğal kaynaklardan bekledikleri faydadan çok, zarar görebilmektedirler. Bu durum literatürde olgunun ilk kez Hollanda için kullanılmasına bağlı olarak Hollanda Hastalığı olarakadlandırılmaktadır. Bilindiği üzere Azerbaycan zengin doğal kaynaklara sahiptir. Doğal kaynakların hem toplam ihracat içerisindeki payı hem de GSYİH içerisindeki payı yüksektir. Bu durum Azerbaycan’ın Hollanda Hastalığı ile karşı karşıya olma riskini artırmaktadır. Bu çalışmanın temel amacı Azerbaycan ekonomisinde Hollanda Hastalığı’nın varlığının araştırılmasıdır. Bu amaç doğrultusunda Doğrusal Olmayan Gecikmesi Dağıtılmış Oto Regresif Model (NARDL) kullanılmıştır. Uluslararası petrol fiyatlarındaki pozitif bir şokun uzun dönemde reel gayrisafi yurtiçi hasılayı artırdığı; buna karşılık uluslararası petrol fiyatlarındaki negatif bir şokun pozitif şoka göre daha düşük bir etkiyle uzun dönemde büyümeyi azalttığı bulgusuna ulaşılmıştır. Dolayısıyla incelenen dönem açısından Azerbaycan ekonomisinde Hollanda Hastalığı’nın ortaya çıkmadığı ifade edilebilir.Öğe Blockchain Applications in Finance(CRC Press, 2024) Tüzün, Osman; Ekinci, Ramazan[No abstract available]Öğe Dynamic Connectedness between Sector Indices: Evidence from Borsa Istanbul(2021) Ekinci, Ramazan; Gençyürek, Ahmet GalipThe aim of the study is to analyze the shock and volatilityspillover between BIST Finance, Industry, Technology,Tourism, Transportation, Food, and Retail-Trade sectors.In this direction, daily data obtained between January 5,2010, and December 4, 2020, were analyzed using a newmethod named TVP-VAR Diebold Yılmaz Spillover Indexdeveloped by Antonakakis et al. (2019). Our resultsindicate that the industrial and financial sectors are inthe leading position in terms of the shock and volatilityspillover, while other sectors generally are in the laggingposition.Öğe The effect of basel regulations on banking efficiency: Evidence from Turkey(Peter Lang AG, 2020) Ekinci, RamazanThe aim of this chapter is to analyze the impact of capital requirements on the cost efficiency of Turkish commercial banks from 2005 to 2017. While the efficiency scores are obtained from the stochastic frontier analysis, the quantile regression model is used for robustness check. The overall cost efficiency for the whole sample is found as approximately 68 %, suggesting that an average commercial bank could improve its cost efficiency by approximately 32 %. According to the results, there is a negative relationship between capital requirements and cost efficiency. © Peter Lang AG 2020.Öğe Eğitimde Etkinliğin Ölçülmesi: PISA Verileri İle Bootstrap Veri Zarflama Analizi Tahmini(Yasar University, 2020) Dolu, Asli; Ekinci, RamazanBu çalışmanın amacı Türk eğitim sisteminin performansını değerlendirmek ve belirleyenlerini ortaya koymaktır. Bu kapsamda, Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü-OECD tarafından ölçülen güncel veri olan 2015 yılı Uluslararası Öğrenci Başarılarını Değerlendirme Projesi-PISA verileri iki aşamalı bir yaklaşım izlenerek mikro düzeyde değerlendirilmektedir. Çalışmanın ilk aşamasında, Türkiye’deki her bir okul için etkinlik skorları Bootstrap Veri Zarflama Analizi ile hesaplanmaktadır. İkinci aşamada ise, parçalı Probit modelleri kullanılarak okulların etkinliğine etki eden faktörler araştırılmaktadır. Elde edilen bulgular, eğitim sürecinde kullanılan girdiler sabit kalmak koşuluyla, başarı puanlarında yaklaşık % 22 oranında potansiyel bir iyileşme yapılabileceğini göstermektedir. Marjinal etkiler sonucuna göre, sertifikalı öğretmen sayısı etkinliği artırırken, okullardaki öğretmen açığı etkinliği azaltmaktadır.Öğe Etkinliğin ölçümünde Bayezgil Yaklaşım: Dinamik stokastik sınır modeli bulguları(2020) Ekinci, RamazanLiteratürde yapılan etkinlik analizlerinde genellikle üretim sürecinde kullanılan girdilerin gecikmeli uyarlama süreçleri dikkate alınmamaktadır. Dinamik uyarlama sürecini gözardı eden bu yaklaşımlarla tahmin edilen etkinlik skorları bu nedenle sapmalı olabilmektedir. Bu çalışmada 2005 – 2017 dönemi için Türkiye imalat sanayinde faaliyet gösteren 106 firmanın maliyet etkinlik düzeyleri dinamik stokastik sınır analizi ile tahmin edilmiştir. Elde edilen sonuçlara göre, kalıcılık parametresinin değeri bire yakın ve oldukça yüksektir. Buna göre firmaların uyarlama maliyetlerinden kaynaklanan etkinsizlikteki kalıcılığın yüksek olduğu söylenebilir. Firmaların dinamik etkinlik skorları ortalamasının statik etkinlik skorları ortalamasından düşük olması bu sonucu destekleyen diğer bir bulgudur.Öğe Evaluation of the Efficiency of Urban Public Transport Routes with Data Envelopment Analysis(Dokuz Eylül Üniversitesi, 2025) Kuvvetli, Umit; Ekinci, RamazanUrban public transport, which is one of the important elements of urban life, is one of the main indicators that determine the level of development of cities. Especially in metropolitan cities, it becomes a necessity to make the best use of resources and increase the quality of service in the urban public transport sector, which is the common point in solving many problems such as traffic density, air pollution, noise, excessive energy consumption, etc. However, it is very important that bus routes, which constitute the backbone of urban public transport systems in almost all cities, are used effectively. In this study, efficiency analysis was carried out using Data Envelopment Analysis (DEA) on 323 bus routes serving in the city of Izmir with data for weekdays in the October-December 2019 period. The results show that the efficiency of bus routes decreases as the route length increases and the efficiency of the routes serving in the city center is higher. The results of the study will help businesses in terms of improving services, gaining new passengers, and making better use of resources.Öğe Finansal serbestleşmenin etkinlik üzerindeki etkisi: İki-aşamalı çift-bootstrap veri zarflama analizi bulguları(2021) Ekinci, RamazanBu çalışmanın amacı finansal serbestleşmenin bankaların etkinliği üzerindeki etkisini analiz etmektir. Çalışmada finansal serbestleşme dışında yer alan ekonomik özgürlük göstergeleri ve yönetimsel ve kurumsal düzenlemelerin bankaların etkinliği üzerindeki etkisi de ortaya konulmaktadır. Analiz kısmı iki aşamadan oluşmaktadır. Birinci aşamada 2005 -2017 yılları arasında Türk bankacılık sektöründe faaliyet gösteren 26 mevduat bankasının etkinlik skorları veri zarflama analizi ile hesaplanmaktadır. İkinci aşamada yönetimsel göstergeler ve bankaya özgü kontrol değişkenleri veri iken, finansal serbestleşme endeksinin bankanın etkinlik skorları üzerindeki etkisi Simar ve Wilson’un (2007) dirençli bootstrap yöntemi ile tahmin edilmektedir. Ayrıca tahmin edilen katsayılar parçalı logit tahmincisi ile duyarlılık analizi çerçevesinde dirençlilik analizine tabi tutulmaktadır. Elde edilen sonuçlar, ekonomik özgürlük göstergelerinden finansal serbestleşme endeksi ile bankanın etkinlik skorları arasında pozitif bir ilişkinin olduğunu göstermektedir. Bu sonuca göre, finansal serbestleşmeye yönelik politikalar, bir yandan bankaların gelirlerini maksimize etmelerine imkân verirken; diğer yandan etkinlik kanalıyla finansal kaynakların optimal dağılımının yapılmasına katkı sağlayabilir. Ayrıca Türk Bankacılık sektöründe kurumsal düzenlemeler yoluyla etkinliğin artırılabileceği ve bu yolla maliyetlerin azaltılabileceği yönünde bir genel bulguya ulaşılmıştır.Öğe Getiri eğrisi banka karlılığını nasıl etkiler? Dinamik panel veri analizi bulguları(2019) Tüzün, Osman; Ekinci, RamazanBu çalışmanın amacı bankaların kârlılığı ile getiri eğrisi arasındaki ilişkiyi incelemektir. Farklıbüyüklükteki bankalar üzerinden analizler yapılarak ölçek büyüklüğüne göre bankaların getiri eğrisine verdiğitepkiler araştırılmaktadır. Analiz, Türk bankacılık sektöründe faaliyet gösteren 26 mevduat bankasını ve 2005-2017 dönemine ait yıllık verileri kapsamaktadır. Çalışmada getiri eğrisi Nelson-Siegel yaklaşımı iletahminlenirken, bankaların kârlılık göstergesini temsilen net faiz marjı değişkeni kullanılmıştır. Ampirikbulgular ise sistem GMM yaklaşımı ile tahmin edilmiştir. Elde edilen bulgular, getiri eğrisinin eğimi ilebankaların kâr marjı arasında pozitif bir ilişkin olduğunu göstermektedir. Buna göre faiz oranlarının vadeyapısı ile bankaların kâr marjının aynı yönde hareket ettiği söylenebilir. Küçük ölçekli bankalarda ise net faizmarjı ile getiri eğrisinin eğimi arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmamaktadır.Öğe İstenmeyen çıktı altında etkinlik analizi: Türk bankacılık sektörü üzerine bir analiz(2020) Ekinci, RamazanBu çalışmanın amacı istenmeyen çıktı olarak değerlendirilen takipteki kredilerin(NPLs) bankaların etkinlik düzeyi üzerindeki etkisini analiz etmektir. Çalışmada her birbankaya ait riske-uyarlanmış etkinlik skorları yönlü uzaklık fonksiyonları kullanılarak yenibir yaklaşımla hesaplanmaktadır. Böylece istenmeyen çıktının bankanın etkinlik skorlarıüzerindeki etkisi içsel olarak belirlenmektedir. Ayrıca duyarlılık analizleri çerçevesindeSimar-Wilson kesikli bootstrap regresyon modeli kullanılarak takipteki kredilerin bankaetkinlik skorları üzerindeki etkisi dışsal olarak test edilmektedir. Çalışmanın örneklemi2011-2018 dönemi ve Türk bankacılık sektöründe faaliyet gösteren 21 mevduat bankasından oluşmaktadır. Elde edilen bulgular, takipteki kredilerin dahil edildiği riske-uyarlanmışetkinlik skorlarının geleneksel etkinlik skorlarından daha düşük olduğunu göstermektedir.Bu sonuç istenmeyen çıktının bankaların etkinlik skorları üzerinde negatif etkisinin olduğuanlamına gelmektedir. Tahmin edilen kesikli regresyon modeli sonuçları da ulaşılan sonuçları desteklemektedir.Öğe KIRILGANLIĞA ESNEKLİK CEVABI “İNOVASYON” OLABİLİR Mİ? KIRILGAN BEŞLİ İNCELEMESİ(Sakarya Üniversitesi, 2020) Çitçi, Umut Sanem; Dolu, Asli; Ekinci, RamazanBu çalışmada, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları tarafından 2013 Mayıs ve 2017 Kasım tarihlerinde kırılgan beşli olarak ilan edilen ülke sınıflandırmalarını baz alarak inovasyonun kırılganlıktan çıkmak için bir çözüm oluşturup oluşturamayacağının cevabı aranmıştır. Bu kapsamda, çalışmada ikincil bir veri kaynağı olan Küresel İnovasyon Endeksinin 2009-2018 yıllık raporlarından derlenerek oluşturulan inovasyon endeksi (GII), inovasyon girdi endeksi ve inovasyon çıktı endeksi verileri kullanılmıştır. 2013 ve 2017 sınıflandırmalarında kırılgan ülke statüsünde olan 9 ülke için 10 yıllık inovasyon endeksi değişimi incelenmiştir. Bunun sonucunda, her iki sınıflandırmada da kırılgan ülke statüsünde tek ülke olan Türkiye’nin inovasyon endeksi değerlerinde yüzde 7’lik bir pozitif değişim olduğu gözlenmiştir. İlginç olan şudur ki; 2017 kırılgan beşli sınıflandırmasında artık kırılgan ülke olarak sayılmayan Hindistan, Endonezya, Brezilya ve Güney Afrika ülkelerinin bu süreçteki inovasyon endeksi değerlerinde düşüş olmuştur. Dolayısıyla, Türkiye için inovasyon endeksindeki iyileşmenin ülkeye sermaye hareketi kazandırması etkisinin sınırlı kaldığı yorumu yapılmıştır. Bu sınırlı etkiyi açıklayabilmek için ülkenin risk kredibilitesini gösteren Kredi Risk Primi (CDS) verileri incelenmiştir. Türkiye’nin CDS değerinde 2009-2019 yılları arasında yaklaşık yüzde 180 ile çok yüksek bir artış olduğu gözlenmiştir. Bu durum, sermaye hareketindeki sınırlamayı betimsel olarak açıklamaktadır. Bu betimsel sonuçların ekonometrik bir yöntem ile yorumlanabilmesi için çalışmanın ampirik bulgular kısmında Boostrap Veri Zarflama analizi kullanılmıştır. Girdi değişkenlerini temsilen inovasyon sürecine yönelik 5 göstergeden hareketle elde edilen inovasyon girdi endeksi, çıktı değişkenini temsilen ise 2 gösterge üzerinden elde edilen inovasyon çıktı endeksi değişkeni kullanılmıştır. Elde edilen bulgulara göre, Türkiye’nin inovasyon teknik etkinlik skorunun 0,795 olduğu sonucuna ulaşılmıştır. 2013 kırılgan beşli sınıflamasına göre Türkiye inovasyon etkinlik ortalaması bakımından üçüncü sırada, 2017 sınıflamasında ikinci sırada yer almaktadır. Dolayısıyla, bulgular birlikte değerlendirildiğinde veri zarflama analizi sonucunda da inovasyonun tek başına kırılganlığa bir esneklik cevabı olamayacağı elde edilmiştir.Öğe Okun yasasının MIDAS regresyon ile analizi: Türkiye örneği(2020) Tüzün, Osman; Ekinci, Ramazan; Ceylan, FatihArthur M. Okun (1962) tarafından ortaya konulan Okun Yasası; işsizlik ile büyüme arasındaki ters yönlü ilişkiyiaçıklamaktadır. Okun Yasası’na göre yüksek büyüme oranları işsizlik oranını azaltmakta, düşük ya da negatif büyümeoranları ise işsizlik oranını artırmaktadır. Bu çalışmada, 1990-2017 döneminde Türkiye’de büyüme ve işsizlik oranıarasındaki ilişki farklı frekansa sahip verilerin istatiksel olarak analiz edilmesine olanak sağlayan MIDAS (Mixed DataSampling) regresyon aracılığıyla ampirik olarak test edilmiştir. Bu kapsamda, GSYH’yi temsilen Sanayi Üretim Endeksideğişkeni aylık olarak dikkate alınırken, işsizlik oranı ise çeyreklik olarak analize dahil edilmiştir. Çalışmanınbulgularına göre Türkiye’de Okun Yasasının asimetrik ve geçerli olduğu ve Okun yasasının geçerliliğinin bir döngü içindesürdüğü görülmektedir.Öğe Profitability of Turkish manufacturing firms: efficiency or market power?(Peter Lang AG, 2021) Yalçınkaya, A.E.A.; Ekinci, RamazanThe relationship between efficiency, profitability and market power in the literature has developed on the basis of the efficient-structure (ES) hypothesis by Demsetz (1973) and the structure-conduct-performance (SCP or market power) hypothesis by Bain (1951) and Baumol (1982). This paper tests the different hypotheses explaining profitability in the generic framework of hypotheses of collusion versus efficiency, presenting as its main contribution the use of a direct measurement of efficiency. The analysis is performed on 115 firms operating in the Turkish manufacturing industry during the 2010-2019 period. The data is extracted from the Public Disclosure Platform (KAP) and firms balance sheet items. In order to test the hypotheses, the profit efficiency measures within the method of Bayesian Stochastic Frontier Analysis were used. In the empirical section, we perform a static and dynamic panel data approach to estimate the regression equations. The static and dynamic results show that there is a negative and significant relation between concentration and profitability for all industry, while a positive and significant relation between large firms' concentration ratio and profitability. We also find a positive and significant effect of profit efficiency on firm profitability. This supports the ES hypothesis in the Turkish manufacturing industry. © Peter Lang GmbH Internationaler Verlag der Wissenschaften Berlin 2021 All rights reserved.Öğe Safe-haven and hedging roles of precious metals for BRICS and Turkey(Elsevier, 2023) Gencyurek, A. Galip; Ekinci, RamazanThis paper investigates the role of precious metals in risk management (diversification, hedging, safe haven, leading and lagging roles) in the stock markets of BRICS-T (Brazil, Russia, India, China, South Africa, and Turkiye) countries using DCC-IGARCH-t-copula (Dynamic Con-ditional Correlation Integrated Generalized Autoregressive Conditional Heteroscedasticity -t-copula) and rolling Hong causality with daily data from the period 2015 to 2022. Our empirical findings indicate that, despite the existence of bidirectional variance causality, precious metals (gold, silver, platinum, and palladium) are effective risk management instruments, except for hedging. Moreover, to mitigate risk during the COVID-19 pandemic, investors should increase the weight in their portfolios of precious metals, except for gold. The leading role of precious metals in variance causality can help policy makers to design appropriate policies for curbing market vulnerability. Copyright & COPY; 2022 Borsa Istanbul Anonim S,irketi. Published by Elsevier B.V. This is an open access article under the CC BY-NC-ND license (http://creativecommons.org/licenses/by-nc-nd/4.0/).Öğe Teknik etkinliğin ölçümünde mekânsal bağımlılığın etkisi: imalat sanayi için mekânsal stokastik sınır analizi bulguları(2020) Ekinci, RamazanBu çalışmanın amacı 2019 dönemi için farklı bölgelerde kurulu üretim tesisi bulunan 76 imalat sanayi firmasının mekansal bağımlılığı dikkate alarak teknik etkinlik değerlerini tahmin etmektir. Mekansal bağımlılığın ekonomik birimlerin performası üzerinde etkisinin olabileceğine yönelik literatürde genel kabul olmasına rağmen, etkinlik üzerine yapılan çok az çalışma bu etkiye dikkate almaktadır. Bu amaçla çalışmada Fusco ve Vidoli (2013) tarafından önerilen ve henüz güncel bir yaklaşım olan Mekansal Stokastik Sınır Analizi (SSFA) kullanılarak, mekansal bağımlılığın firmaların etkinlik skorları üzerindeki etkisi analiz edilmiştir. Elde edilen sonuçlar teknik etkinlik skorları arasında mekansal otokorelasyonun olduğunu göstermektedir. Mekansal bağımlılık altında tahmin edilen teknik etkinlik skorları ortalaması 0.444’tür. Dolayısıyla, teknik etkinliğin iyileştirilmesinde firmalar için geniş bir çıktı boşluğu bulunmaktadır. Ayrıca, etkinsizliğin belirleyenleri içerisinde mekansal bağımlılıktan kaynaklanan etkinin sınırlı kaldığı sonucuna ulaşılmıştır. Buna göre, etkinsizlik farklılıklarının mekansal etkilerden daha çok firmaların bireysel özelliklerinden kaynaklandığı söylenebilir. Öte yandan, mekansal bağımlılığın sonucu olarak firmaların teknik etkinlik skorlarının birbirine yakınsadığı görülmektedir.Öğe Temiz enerji sektörü, teknoloji sektörü ve ham petrol arasındaki yayılım ilişkisi(2021) Gençyürek, Ahmet Galip; Ekinci, RamazanKüresel ısınmanın sonucu olarak ortaya çıkan iklim değişikliği yenilenebilir enerjiye diğer bir ifadeyle temiz enerjiye olan ilgiyi artırmıştır. Gelişen teknolojiyle birlikte verimliliğin artması ve maliyetlerin azalması sonucunda da yenilenebilir enerji tüketimi hızlanmıştır. Petrol piyasasının yenilenebilir enerjinin ikamesi olması, teknolojinin de yenilenebilir enerjinin önemli bir girdisi olması nedeniyle teoride yenilenebilir enerjinin her iki değişkenden etkilendiği düşünülmektedir. Yapılan çalışma ile teoride ileri sürülen bu görüş hem ortalamada hem de varyansta nedensellik ilişkisinin tespitine olanak sağlayan Hong (2001) yöntemiyle incelenmek istenmektedir. Temiz enerji sektörü, teknoloji sektörü ve petrol piyasası sırasıyla Willderhill Endeksi (ECO), ArcaTech Endeksi ve WTI tarafından temsil edilmektedir. 2004-2019 döneminin analiz edildiği çalışma sonucunda ortalamada temiz enerji sektöründen petrol piyasasına doğru, varyansta ise; petrol piyasasından temiz enerji sektörüne doğru Granger nedenselliğin olduğu tespit edilmiştir. Kappa-1 yöntemiyle belirlenen varyans kırılma tarihlerinin dikkate alınması sonrasında nedensellik ilişkilerinin varlığında herhangi bir değişim gözlemlenmemiştir. Elde edilen sonuçların araştırmacılara, politika yapıcılara ve yatırımcılara önemli bilgiler sunacağı düşünülmektedir.Öğe Türk imalat sanayinde rekabet ve verimlilik ilişkisi: Firma düzeyinde bir analiz(2021) Ekinci, RamazanBu çalışmanın amacı rekabetin toplam faktör verimliliği (TFP) üzerindeki etkisini 2011-2019dönemi için imalat sanayinde faaliyet gösteren seçilmiş 77 firma için analiz etmektir. Firmalarınrekabet gücü ölçüsü Lerner indeksi kullanılarak hesaplanmaktadır. Toplam faktör verimliliği isestokastik sınır analizi (SFA) yöntemi kullanılarak maliyet fonksiyonuna dayalı olarak tahminedilmektedir. Yapılan tahmin sonucunda, toplam faktör verimliliği büyüme oranı 2015 yılındansonra hızlı bir şekilde azalmakta, 2018 ve 2019 yıllarında ise negatif olmaktadır. Firmaların rekabetgücünü gösteren Lerner indeksi ortalaması %35,06 olarak gerçekleşmiş olmakla birlikte, rekabetdüzeyinde önemli bir değişiklik görülmemektedir. Sektörler itibariyle yapılan ayrıştırmada, TFPbüyüme hızı en düşük sektör Ana Metal Sanayi iken; en yüksek TFP büyümesine sahip sektör Kimyaİlaç Petrol Lastik ve Plastik Ürünleri sektörüdür. Öte yandan, en rekabetçi sektör Kâğıt ve KâğıtÜrünleri, Basım ve Yayın sektörü iken; en az rekabetin olduğu sektör Taş ve Toprağa Dayalı altsektördür. Çalışmanın bulguları rekabet ve toplam faktör verimliliği arasındaki ilişkinin doğrusalolmadığı yönündedir. Firmalar için tahmin edilen rekabet (1-Lerner indeks) eşik değeri 0,322’dir.Rekabet eşik değerin altında (yoğunlaşan piyasa) iken rekabet artışının toplam faktör verimliliğiüzerindeki etkisi anlamsızdır. Rekabet eşik değerin üzerine (rekabetçi piyasa) çıktığında rekabetartışının toplam faktör verimliliği üzerindeki etkisi pozitif ve istatistiksel olarak anlamlı olmaktadır.Öğe Türk sigortacılık sektöründe etkinlik ve belirleyenleri : Veri zarflama analizi ve parçalı regresyon modeli bulguları(2021) Ekinci, RamazanBu çalışmanın amacı, Türk sigortacılık sektörünün hayat dışı branşında faaliyet gösteren sigorta şirketleri- nin 2010-2019 dönemine ait verileri ile etkinliklerini ölçmek ve etkinliğin belirleyenlerini ortaya koymaktır. Ça- lışmada sigorta şirketlerinin etkinliği önce radyal temelli yaklaşımla – geleneksel Veri Zarflama Analizi (VZA) – daha sonra radyal olmayan yaklaşımla – Aylak Temelli Veri Zarflama Analizi – incelenmiştir. Ulaşılan tahmin sonuçlarına göre ölçeğe göre sabit getiri varsayımı altında ortalama etkinlik düzeyinin %71.45; ölçeğe göre deği- şen getiri varsayımı altında %80.15 olduğu bulgusuna ulaşılmıştır. Aylak temelli yaklaşım kullanılarak elde edi- len tahmin sonuçlarına göre, ölçeğe göre sabit getiri varsayımı altında ortalama etkinlik düzeyi %60.00; değişen getiri varsayımına altında %70.73 olarak tahmin edilmiştir. Etkinliğe etki eden çevresel faktörlerden firma bü- yüklüğü, likidite düzeyi, özsermaye karlılığı, hasar prim oranı, yoğunlaşma oranı ve ekonomik büyüme gibi de- ğişkenler etkinliği pozitif yönde etkilerken, özsermaye rasyosu ve enflasyon (IR) değişkenleri negatif yönde et- kilemektedir.Öğe Türkiye’de enerji fiyatlarının ihracat arzına etkisi: İmalat sanayi ihracatı zaman serisi bulguları(2019) Demir, Memduh Alper; Ekinci, Ramazan; Utkulu, UtkuÇalışmanın amacı, döviz kurunun ve dünya enerji fiyatlarınınTürkiye'de imalat sanayi ihracat arzı üzerindeki etkisini belirlemektir.Uzun dönemde, ihracat arzı geleneksel olarak nispi fiyatlara, girdimaliyetlerine ve üretim kapasitesine bağlıdır. Bu çerçevede çalışmadaTürkiye’nin imalat sanayisi ihracatı, geleneksel ihracat arz denkleminingenişletilmiş hali kullanılarak modellenmiştir. Modelde yer alan başlıcadeğişkenler ihracat, üretim kapasitesi, nispi fiyatlar ve girdimaliyetleridir. Girdi maliyetleri; iç maliyet yapısını ortaya koymak içinkullanılacak birim işgücü maliyeti değişkeni ve dış maliyet için iseenerji fiyat endeksidir. Ayrıca modele kur değişimlerinin etkisini ölçmekiçin döviz kuru değişkeni de ilave edilmektedir. Bu araştırmanın görgülyöntemi olarak Bayer-Hanck eş-tümleşme yöntemi uygulanmıştır.Bayer-Hanck eştümleşme yöntemi, tek denklem ve VAR yaklaşımlarınıbirleştirerek daha güçlü bir modelleme yöntemi önermektedir. BayerHanck eştümleşme yönteminin sonucuna bağlı olarak uygun zamanserileri teknikleri (tek denklem veya sistem yaklaşımı) kullanılmaktadır.Bu çalışma literatürde Bayer-Hanck eştümleşme yöntemini kullanannadir çalışmalardan birisi olup, çoklu kırılmaların etkileri birim köksınamalarında ayrıca dikkate alınmaktadır. Analiz sonuçları imalat sanayi ihracat arzını etkileyen faktörlerin sanayi üretimi, döviz kuru vedünya enerji fiyatları olduğu göstermektedir.