Yazar "Şahan, Seda" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 16 / 16
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Artificial intelligence and robot nurses: From nurse managers' perspective: A descriptive cross-sectional study(Wiley, 2022) Ergin, Eda; Karaarslan, Duygu; Şahan, Seda; Yücel, Şebnem ÇınarAim This research was planned to identify nurse managers' opinions on artificial intelligence and robot nurses. Background As the concepts of artificial intelligence and robot nurses are becoming widespread in Turkey, nurse managers are expected to guide and cooperate with nurses in the future in regard to these technologies. Methods The sample of the study consisted of 326 manager nurses, who were reached via the online questionnaire during the period of September to November 2021. A Nurse Managers Information Form and a Question Form on Artificial Intelligence and Robot Nurses were used to collect data. Data in this cross-sectional descriptive study were collected between September 2021 and November 2021 by the online survey method. The descriptive statistics of the data were analysed with numbers and percentages. The difference between the knowledge of artificial intelligence and robot nurses and demographic characteristics was analysed with the chi-square test. Results According to the findings, 66.9% of the nurse managers reported having heard the concepts of artificial intelligence and robot nurses previously. 67.2% stated that they thought that robot nurses would benefit the nursing profession, but 86.2% voiced disbelief that robots would replace nurses. Conclusions The majority of the participating nurse managers reported that artificial intelligence and robot nurses would not replace nurses but would be beneficial for nurses and would reduce their workload. Implications for Nursing Management It should be ensured that the nurse managers plan the areas in the hospital where artificial intelligence and robot nurses will be used and determine the possible risks. Awareness should be increased with in-service trainings, and patient safety and ethical problems regarding the use of artificial intelligence and robot nurses should be identified.Öğe Çocuklarda Periton Diyalizi Enfeksiyonlarının Önlenmesi(Türk Nefroloji, Diyaliz ve Transplantasyon Hemşireleri Derneği, 2020) Yıldız, Ayşegül; Şahan, SedaPeriton diyalizi, son dönem böbrek yetmezliği olan çocukların, böbrek fonksiyonlarını sürdürebilmeleri amacıyla dünya çapında kullanımı giderek artan vehastaların tedavisinde olumlu sonuçlar alınmasını sağlayan bir yöntemdir. Peritondiyalizi işlemi aile ve çocuk için konforlu ve yaşam aktivitelerini ciddi ölçüdeetkilemeyen bir tedavi yöntemidir. Buna rağmen periton diyalizi işlemindekitemel kurallara uyulmadığı takdirde ise ciddi sorunlar meydana gelebilmektedir.Periton diyalizi işleminde peritonit, kateter giriş-çıkış yeri enfeksiyonu, katetertünel enfeksiyonu, karın ağrısı, kateterin tıkanması, protein yetersizliği, diyalizsıvısıyla birlikte kan gelmesi gibi komplikasyonlar meydana gelebilmektedir. Bukomplikasyonlar değerlendirildiğinde ise en önemli komplikasyon olarakenfeksiyonlar karşımıza çıkmaktadır. Bu çalışmada periton diyalizi tedavisi alançocuk hastalarda sık görülen enfeksiyonları önlemek amacıyla alınabilecekönlemlerin tanımlanması amaçlanmıştır. Bu amaçla Pubmed, Google Akademik,Academia ve Cochrane veri tabanlarında taranan konuya uygun 13 adet ilgililiteratür eşliğinde periton diyalizi tedavisi alan çocuk hasta grubunda ortaya çıkanenfeksiyonların önlenmesi için yapılması gerekenler gözden geçirilmiştir.Öğe Determining the Spiritual Care Requirements and Death Anxiety Levels of Patients Diagnosed with COVID-19 in Turkey(Springer, 2021) Şahan, Seda; Yıldız, AyşegülOur study was conducted to determine the spiritual care needs and death anxiety levels of individuals diagnosed with COVID-19. The population consisted of patients who were diagnosed with COVID-19 in Turkey. The mean total Spiritual Care Requirements Scale score of the participants was 67.05 +/- 26.30. The mean VAS for Death Anxiety score of the participants was 8.82 +/- 1.26. In our study, it was found that the patients diagnosed with COVID-19 had an increased need for spiritual care and high levels of anxiety about death.Öğe The effect of shotblocker application on intramuscular injection pain in adults: A meta-analysis(Sage Publications Inc, 2021) Şahan, Seda; Yıldız, AyşegülThis meta-analysis study was conducted to determine the effects of ShotBlocker application during administration of intramuscular injections to adult patients for providing an evidence-based practice. The PubMed, Scopus, Science Direct, Ovid and Google Scholar databases were used for the literature review. The literature review was conducted by two researchers using the key phrases intramuscular injection AND ShotBlocker AND pain AND adults. According to the result of the meta-analysis, the pain levels in the experiment group in which ShotBlocker was used during IM injection to adult patients was found to be significantly different in comparison to the control group (SMD = -0.769, 95% CI = -1.449 to -0.090, p = .027). As a result of the meta-analysis, it was found that ShotBlocker application in IM injection in adult patients reduced patients' pain intensity. High-quality studies conducted with appropriate research methods are required for achieving a more comprehensive and effective result.Öğe Hemşireler ‘’Doğru Yanıt’’ takip ediyor mu? Karma yöntem araştırması(Hayat Sağlık ve Sosyal Hizmetler Vakfı, 2025) Ozdemir, Cevriye; Şahan, SedaAmaç: İlaç uygulama ve yönetimi, klinik hemşirelik uygulamaları arasında önemli bir prosedür olup, hasta güvenliğini ve bakım kalitesini etkileyen önemli göstergelerden biridir. Hemşirelerin ilaç uygulaması sonrasında ilaç etkilerini takip etme durumlarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Yöntemler: Araştırmada keşfedici ve karma araştırma yöntemlerinden sıralı açıklayıcı tasarım kullanılmıştır. Araştırmanın nicel verileri veri toplama formu, nitel verileri ise yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılarak Temmuz-Eylül 2023 tarihleri arasında derinlemesine ve bireysel görüşme yöntemi ile toplanmıştır. Yapılan görüşmeler ses kayıt cihazı ile kayıt edilmiştir. Bulgular: Hemşirelerin yaş, çalışma yılı, haftalık çalışma saati ve günlük bakılan hasta sayıları ortalamalarının sırasıyla 30.46±6.96, 7.1±6.31, 44.92±5.71, 15.42±11.89 yıl olduğu belirlendi. Hemşirelerin %54.2’si ilaç uygulamalarını yapmadan önce ilaç prospektüsünü kontrol ettiği, %74.5’inin ilaç uygulama öncesinde ilaç ve besin alerjisi öyküsünü her zaman hayati önemi olan bir durum olduğunu düşündüğü, %97.9’unun beklenmeyen yan/toksik etkileri bildirdiği saptandı. Araştırmaya katılan hemşireler ile yapılan derinlemesine görüşmeler sonucunda ise doğru ilaç uygulama ilkeleri yaklaşımı, doğru yanıt takip etme yaklaşımı ve hemşirelerin ilaç uygulama sonrası takip etme durumları olmak üzere üç tema belirlenmiştir. Sonuç: Çalışmada, hemşirelerin doğru ilaç uygulama ilkeleri konusunda bilgi eksikliği olduğu, iş yükünün fazla olması, hemşire sayısının az olması ve zaman yetersizliği nedenleriyle doğru yanıt ilkesini uygulayamadıkları belirlenmiştir. Hemşirelerin, doğru yanıt takibinin sorumluluğunu hasta veya hasta yakınına verdiği görülmüştür. Doğru yanıt ilkesinin uygulanmama nedenleri değerlendirilerek, hemşire sayısının artırılması, iş yükünün düzenlenmesi, hemşirelerin doğru ilaç uygulama ilkeleri konusunda ve özellikle doğru yanıtın önemi konusunda eğitimler alması önerilmektedir. Ayrıca hemşirelerin görev, yetki ve sorumlulukları konusunda da eğitim ve danışmanlık alması da önerilerimiz arasında yerini almaktadır.Öğe Hemşirelerin Tıbbi Hata Tutumları(SAM A.Ş. Yayıncılık, 2019) Güven, Şefika; Şahan, Seda; Ünsal, AylaBu araştırmanın amacı, hemşirelerin tıbbi hata tutumlarının belirlenmesidir. Tanımlayıcı olan bu araştırmanın örneklemi bir devlet hastanesinde çalışan ve araştırmaya gönüllü olarak katılmayı kabul eden 173 hemşireden oluşmuştur. Araştırmanın verileri, “Hemşire Tanıtım Formu” ve “Tıbbi Hatalarda Turum Ölçeği (THTÖ)” kullanılarak toplanılmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde sayı, yüzde, ortalama, standart sapma, Mann-Whitney U, Kruskal Wallis ve Cronbach alpha analizleri yapılmıştır. Araştırmaya katılan hemşirelerin %22’si 41-45 yaş aralığında ve yaş ortalaması 36.05±8.16’dır. Hemşirelerin %76.9’u kadın, %39.3’ü ön lisans mezunu, %42.2’sinin yatan hasta kliniklerinde, %54.9’unun nöbetli, % 64.7’sinin haftada 40 ve üzeri saat çalışmakta olduğu belirlenmiştir. Hemşirelerin THTÖ toplam puan ortalaması 3.36±0.36 olarak belirlenmiştir. THTÖ alt boyutları puan ortalaması sırasıyla; “tıbbi hata algısı” 2.65±0.85, “tıbbi hataya yaklaşım” 3.64±0.51, “tıbbi hata nedenleri” 3.84±0.55’dir. THTÖ toplam puan ortalaması ile yaş, cinsiyet, eğitim durumu, çalıştığı birim, çalışma şekli ve haftalık çalışma saati arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmadığı saptanmıştır (p>0.05). Bu araştırma sonucunda; hemşirelerin tıbbi hatalarla ilgili tutumlarının olumlu olduğu bulunmuştur.Öğe HEMŞİRELİK BAKIMINI PLANLAMADA ELEKTRONİK HEMŞİRELİK SÜRECİ PROGRAMI : SİSTEMATİK DERLEME(İzmir Demokrasi Üniversitesi, 2021) İsmailoğlu, Elif Günay; Şahan, Seda; Yılmaz, Kemal; Timuçin, Serkan; Taşkın, OğuzhanGiriş: Sağlık bakım alanlarında hemşirelik sürecinin daha etkin biçimde kullanılabilmesinin önündeki sorunların giderilmesinde teknolojik yaklaşımlar kullanılmaktadır. Hemşirelik sürecinin elektronik ortamda hazırlanması bu teknolojik yaklaşımlar arasında yer almaktadır. Amaç: Bu çalışmada, hemşirelik bakımının planlanmasında elektronik hemşirelik sürecinin etkisini ortaya koyan çalışmaların sistematik olarak incelenmesi ve mesleki literatüre katkı sağlanması amaçlanmıştır. Yöntem: Çalışmada ‘’Web based Nursing Process’’, ‘’nursing process’’, “electronic nursing process”, ‘’nursing documentation system’’, ‘’mobile application for nursing process’’ anahtar kelimeleri ve bunların kombinasyonları kullanılarak 2005-2020 yılları arasında yapılmış çalışmalar taranmıştır. Literatür taraması için Pubmed, Cochrane, Scopus ve Ovıd veri tabanları kullanılmıştır Bulgular: Derleme kapsamına alınan 8 çalışmadan 4’nde hemşirelik öğrencilerinin 4’nde ise hemşirelerin elektronik hemşirelik süreci doğrultusunda bakım planı hazırlamaları istenmiştir. Sonuçlar, elektronik hemşirelik süreci programının öğrencilerin ve hemşirelerin bakım planı hazırlama becerilerini ve yeterliliğini arttırdığını ve klinik uygulamada stres ve anksiyete düzeylerini azalttığını göstermektedir. Hemşirelerin elektronik hemşirelik süreci programıyla ilgili genelde olumlu geri bildirimlerinin olduğu görülmektedir. Sonuç: Elektronik hemşirelik süreci programının, hem katılımcıların bilgi ve beceri performanslarını iyileştirmede hem de hemşirelik bakımını planlamada yeterliliği artırmada etkilidir. Ayrıca katılımcıların sistemden memnuniyetlerinin yüksek olduğu görülmektedir. Daha fazla karşılaştırılmalı deneysel çalışmalar önerilmektedir.Öğe Hemşirelik Hizmetlerinde Kullanılan Yenilikçi Ürünler ve Yaklaşımlar(2020) Şahan, Seda; Yıldız, AyşegülGünümüzde teknolojinin ve bilişim sistemlerinin hızla gelişmesi hemşirelik hizmetlerinde yenilikçiliğin etkili olmasını sağlamaktadır. Hemşirelikte yenilikçi ürünlerin kullanılması, bakım kalitesini artırmakta, iş yükünü azaltmakta, kanı-ta dayalı uygulamaları artırmakta ve hasta işlemlerinin daha kısa sürede yapılmasını sağlamaktadır. Dünyada ve Türkiye’de son dönemlerde farklı yenilikçi ürün ve yaklaşımlarla karşılaşılmaktadır. Bu ürünlerin tanınması ve hem-şirelerin yenilikçi olmaya yönlendirilmesi, hemşirelikte yenilikçilik sürecinin gelişmesi açısından önem taşımaktadır. Hemşirelerin yenilikçi gelişmeleri izlemesi, bakım kalitesini artırmakta ve bu konudaki çalışmalara katılımlarını artırmaktadır. Bu derlemenin amacı, dünyada ve Türkiye’de uygulanan çeşitli yenilikçi ürünler hakkında bilgi vere-rek, konuyla ilgilenenlerin görüş alanlarını genişletmektedir.Öğe Hemşirelik öğrencilerinin mobil öğrenmeye yönelik tutumlarının belirlenmesi(2021) İsmailoğlu, Elif Günay; Şahan, Seda; Kocaçal, ElemAmaç: Mobil öğrenme, öğrencilerin başarısını, motivasyonunu, problem çözme becerisini geliştiren ilgi çeken bir öğrenme yöntemidir. Bu araştırma, hemşirelik öğrencilerinin mobil öğrenmeye yönelik tutumlarının belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Gereç ve Yöntemler: Bu tanımlayıcı ve kesitsel araştırma Mayıs ve Haziran 2020 tarihleri arasında İzmir Bakırçay Üniversitesi ve İzmir Demokrasi Üniversitesi’nde yürütülmüştür. Birinci ve 2. sınıfta öğrenim görmekte olan 225 hemşirelik öğrencisi araştırmanın örneklemini oluşturmuştur. Araştırma verileri, “Birey Tanıtım Formu” ve “Mobil Öğrenmeye Yönelik Tutum Ölçeği” (MÖYTÖ) kullanılarak çevrim içi ortamda toplanmıştır. Verilerin analizinde ortalama, sayısal ve yüzdelik dağılım, Mann-Whitney U testi ve Kruskal-Wallis testi kullanılmıştır. Bulgular: Öğrencilerin yaş ortalamasının 19,92±1,2 ve 170 (%75,6)’inin kadın olduğu belirlenmiştir. MÖYTÖ toplam puan ortalamaları 132,17±32,06 (minimummaksimum=75-185) olarak belirlenmiştir. Öğrencilerin puanları “Memnuniyet” alt boyutunda 55,29±16,64, “Öğrenmeye etki” alt boyutunda 39,75±9,11, “Motivasyon” alt boyutunda 19,01±8,66 ve “Kullanışlılık” alt boyutunda 18,15±3,74 olarak bulunmuştur. Öğrencilerin sınıflarına göre MÖYTÖ toplam ve memnuniyet alt boyut puanları; akıllı telefonların eğitimde kullanılması gerektiğini düşünme durumlarına göre MÖYTÖ toplam ve tüm alt boyut puanları arasındaki farkın anlamlı olduğu saptanmıştır (p?0,05). Sonuç: Çalışmamızda, öğrencilerin mobil öğrenmeye yönelik genel tutumlarının ve öğrenmeye etki, motivasyon ve kullanışlılık alt boyutlarında tutumlarının orta düzeyde ve memnuniyet tutumlarının orta düzeyin üzerinde olduğu belirlenmiştir. Klinik beceri eğitimin önemli olduğu hemşirelikte öğrenciler mobil öğrenme sayesinde beceriyi mobil cihazdan izleyerek hafızalarını tazeleyebilirler. Bu nedenle çağımızın bir gerekliliği hâline gelen mobil öğrenme yöntemi hemşirelik lisans müfredatına daha çok dâhil edilmelidir.Öğe Identifying Hinders of Clinical Nurses to Participation in the Training of Nursing Students(Ordu Üniversitesi, 2020) Şahan, Seda; Güven, Şefika DilekObjective: Nursing education is a process carried out in class, skills lab and clinical environment. Clinical practice covers at least half of the nursing education and allows the theoretical knowledge taught in the class to be put into practice and patient care. Clinical practice in health care environment is the basis of nursing education. Determining the obstacles of clinical nurses in participating in the education of students and finding solutions to these obstacles are very important in terms of the effectiveness of the nursing education process. In this research, it was aimed to determine the hinders for the participation of nurses working in a state hospital to the education of student nurses. Methods: The research was carried out in a descriptive manner to determine the hinders to participation of clinical nurses in the training of nursing students. The sample of the study consisted of 150 nurses working at a State Hospital. The data were collected by a survey form designed to identify the nurse's descriptive characteristics and the hinders to participation in the training of the nursing students. The data were evaluated in SPSS 22.0 program with numbers and percentage values. Results: According to the results of the study, 46.7% of the nurses stated as a hinder to participation to training of nursing students that the students did not make effort to learn the subjects and skills that should be learned in the clinic from the clinical nurse, 60.7% of the nurses stated the higher number of students as a hinder to participation to training of nursing students , 42.2% of the nurses stated absence of some instructors in the clinic as a hinder to participation to training of nursing students and 36.0% of the nurses stated that the inadequate physical environment of the hospital was an hinder to participation in student training. Conclusion: It was determined that the nurse-originated hinders were less than student-originated hinders in nurses' participation in the training of the nursing students.Öğe Innovation in measuring obese patients' blood pressure: measurement with conical wrapping technique(Lippincott Williams & Wilkins, 2022) Şahan, Seda; Şahin, Sevil; Aygün, Hakan; Yıldız, AysegülIntroduction Accurate measurement of blood pressure (BP) is difficult in obese patients due to their upper arm shape and width. Errors made during BP measurement cause misdiagnosis or lead to wrong treatment. Method The data of this methodological study were collected from 40 patients who were 18 years old or above, with a BMI above 25 kg/m(2), and who were followed up with radial catheter arterial pressure in adult intensive care and postoperative care units between March and December 2020. Results In total 55% of the participants were male with a mean age of 63.9 years, mean height of 165.7 cm, mean weight of 85.2 kg and mean BMI of 31.0 +/- 2.1 kg/m(2). Intra-arterial BP (IABP) measurement values were found to be correlated with conical wrapping technique and cylindrical wrapping technique (P < 0.001). As a result, a statistically significance was found between conical SBP and intra-arterial SBP (r = 0.921; P < 0.05) and conical DBP and intra-arterial DBP (r = 0.902; P < 0.05) Conclusion It was determined that the SBP and DBP results of the conical wrapping technique were closer to the results obtained by IABP measurements. For this reason, it is more appropriate to measure BP with conical wrapping technique in clinically obese patients.Öğe A review of public perceptions about nurses communicated via Twitter in Turkey(Wiley, 2021) Şahan, Seda; Yıldız, Ayşegül; Ergin, EdaObjectives Social media platforms such as Twitter allow people to openly express their views about many topics, including the nursing profession. COVID-19 is currently a frequently searched and discussed topics on Twitter. This study was performed to identify the image of nursing in the social media before and during COVID-19 pandemic in Turkey, and to review of public perceptions about nurses' communication on twitter in Turkey. Design This study was conducted using content analysis with a sample of tweets posted on Twitter before and during the COVID-19 pandemic. Codes were created, including expressions of respect, anxiety, violence, gratefulness, anger, positivity, and negativity. Results Findings showed that 35.65% of the 373 tweets posted prior to the COVID-19 pandemic were positive while 64.35% were negative. During the pandemic 91.94% of the 1006 tweets were positive and 8.06% were negative. Conclusion The results of this study suggests that public opinion about nurses, as reflected on Twitter during the COVID 19 pandemic, was positive.Öğe Sorumlu hemşirelerin okul hastane iş birliğine yönelik görüşlerinin belirlenmesi(2022) Ergin, Eda; İsmailoğlu, Elif Günay; Şahan, SedaAmaç: Klinikte öğrencilerden sorumlu olan hemşirelerin okul-hastane iş birliğine yönelik görüşleri hakkında yeterince çalışma bulunmamaktadır. Bu nedenle çalışmamız, sorumlu hemşirelerin okul-hastane iş birliğine yönelik görüşlerinin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Yöntem: Bu çalışma Aralık- Mart 2021 tarihleri arasında İzmir ilinde bulunan iki eğitim araştırma hastanesinde çalışan sorumlu hemşirelerin okul-hastane iş birliğine yönelik görüşlerini belirlemek amacıyla kesitsel tipte bir araştırma olarak gerçekleştirilmiştir. Araştırmada örneklem seçimine gidilmeyip araştırmaya katılmak isteyen 50 sorumlu hemşire ile araştırma tamamlanmıştır. Sorumlu hemşirelere online ortamda oluşturan anket, e-posta ve Whatsapp aracılığıyla ulaştırılmıştır. Araştırmaya katılmayı kabul eden hemşirelerden online onam alınmıştır. Bulgular: Sorumlu hemşirelerin %94’ü (n=47) okul hastane iş birliğinin gerekli olduğunu, tamamı (n=50) okul hastane iş birliğinin oluşturulabileceğine inandıklarını, %77.6’sı (n=38) okul hastane iş birliğinin oluşmasını hastane bakım hizmetleri yöneticilerinin sağlayacağını belirtmiştir. Sorumlu hemşirelerin %46.9’u (n=23) öğrencilerin teorik ve uygulamalı derslerine katkı verebileceklerini ve %89.8’i (n=44) okul hastane iş birliği yapılmasını istedikleri konuların öğrencilerin pratik eğitimi olduğunu belirtmişlerdir. Sonuç: Çalışmamız, sorumlu hemşirelerin iş birliğini gerekli gördüklerini belirtmeleri ve iş birliği sağlanacağına yönelik inançlarının olması okul hastane iş birliğine açık olduklarını göstermektedir.Öğe The Effect of Acupressure on Uremic Pruritus in Hemodialysis Patients: A Meta-Analysis Study(Mardin Artuklu University, 2023) Şahan, Seda; Güler, SevilIntroduction: The purpose of this study was to conduct a meta-analysis to investigate the efficacy of acupressure on uremic pruritus in hemodialysis patients. Methods: The literature was searched between September and December 2022. A literature search was carried out in the PubMed, Cochrane Library, Google Scholar, Scopus, ScienceDirect, Ovid and EBSCO databases using the keywords "Hemodialysis”, "acupressure”, "pruritus", and their combinations. The Joanna Briggs Institute’s (JBI) quality assessment scale was employed in the study. Statistical package program for meta-analysis, Comprehensive Meta-Analysis was used. The standardized mean difference (SMD) with a 95% confidence interval (CI) was calculated. The I2 value(I2=84.7) was utilized to determine the heterogeneity between the studies. The random effects model was adopted in the study due to the significant level of heterogeneity. Results: Accordıng to the meta-analysis results, acupressure intervention to prevent pruritus in hemodialysis patients was significantly higher in the experimental group than in the control group (SMD=1.400, 95%CI:0.829-1.984, p=0.00). The meta-analysis findings based on the session revealed a very large mean effect size (Q between) of 1.152(95%CI=0.894–1.411, p=0.000). Conclusion: Acupressure was found to be effective in reducing pruritus in hemodialysis patients.Öğe Türkiye’de Üniversitelerin Hemşirelik Eğitiminde Kullandığı İnovatif Yaklaşımlar(İzmir Katip Çelebi Üniversitesi, 2022) Yıldız, Ayşegül; Şahan, Seda; İsmailoğlu, Elif GünayAmaç: Hemşire eğitimcilerin inovasyonu başlatabilmek ve sürdürebilmek için öğrencilerin mesleki bilgi ve becerilerinin arttırılmasını sağlayan inovatif yaklaşımları hemşirelik müfredatına dâhil etmesi gerekmektedir. Bu çalışma, Türkiye’de üniversite düzeyinde eğitim veren hemşirelik programlarında hemşirelik eğitiminde inovatif yaklaşımların kullanımını belirlemek amacıyla yapılmıştır. Gereç ve Yöntem: Nicel araştırma yönteminden yararlanarak tanımlayıcı tipte yürütülen araştırmanın evrenini Türkiye’de lisans düzeyinde hemşirelik eğitimi veren 128 üniversite oluşturmuştur. Bu evrenden araştırma verileri için anket sorularına 1 Ağustos 2019 –31 Ağustos 2020 tarihleri arasında posta yoluyla cevap veren 89 üniversite araştırmanın örneklemini oluşturmuştur. Veriler araştırmacılar tarafından literatür taraması ile hazırlanan “İnovasyon Profiline İlişkin Durum Anketi” ile toplanmıştır. Bulgular: Araştırma kapsamına dâhil edilen hemşirelik programlarının %32,6’sı 1-10 yıldır lisans eğitimi vermekte ve en yüksek oranla %97,7’sinde Kadın Sağlığı Hemşireliği Anabilim Dalı bulunmaktadır. Hemşirelik okullarının %98,9’unda mesleki beceri laboratuvarı ve %55,1’inde simülasyon laboratuvarı bulunmaktadır. Hemşirelik programlarında en yüksek oranda düşük gerçeklikli mankenler, parça görev öğreticileri, gerçekliği arttırılmış modeller, daha az oranda bilgisayar destekli simülatörler ve simüle/standart hasta ve en az oranla sanal gerçeklik, web tabanlı eğitim modülü ve mulaj kullanımı mevcuttur. Sonuç: Lisans düzeyinde eğitim veren hemşirelik programlarının eğitimlerinde inovatif yaklaşımları kısmen kullandığı ve kullanımının geliştirilmesine gereksinim olduğu söylenebilir.Öğe Views of Hypertension Patients on Wearable Blood Pressure Devices(Ordu Üniversitesi, 2024) Şahan, Seda; Güler, SevilObjective: This study was conducted to determine the opinions of hypertension patients about wearable blood pressure devices in blood pressure measurement. Method: The research was conducted in a descriptive type. Sample calculation was made using G Power analysis. For 99% power, 514 hypertension patients participated in the study. An individual introduction form and brochure were used to collect the research data. The brochure contains visual and written information about Omron HEM-6410 T, Smartwatches, Minish, OMRON HBP-9020, Free scan cuffless blood pressure, and Valencell in-ear blood pressure. Results: It was determined that 86.0% (n=442) of the patients did not know about wearable blood pressure devices, and 32.5% (n=167) expected wearable blood pressure devices to be cheap. After the introduction of wearable blood pressure devices to the patients, 30.4% (n=156) of the patients stated that they would prefer the Omron HBP-9020 device and 84.6% (n=435) of the patients stated that they would use wearable blood pressure devices if there were wearable blood pressure devices in our country. Conclusion: It was determined that most patients self-monitored their blood pressure but did not know about wearable blood pressure devices. It was determined that the patients' wearable blood pressure device preferences differed according to their sociodemographic characteristics. It may be recommended to educate patients about the features, advantages and use of wearable blood pressure devices.